insanın kendi tercihidir. Huzur verir, yeniler, kafa dinlendirir.
Bir de yalnız bırakılmak vardır. Onu da kanunmuş gibi hep belli tiplerle çıkıp yatan hanımefendiler gerçeğe döküyor adımıza. Hemen koş yakışıklıyla çıkıp yat, aman kaçırma.
eğer bu zorunlu yalnızlıksa dünyanın en zor şeyi...
boşandıktan 6 ay, sonraki süreçte 1,5 sene olmak üzere toplamda 2 sene yapayalnız kaldım.
annem babam hayatta değiller, öyle pek akrabam da yok. günü geldi 1 bardak çay içmek için eski dostlarıma! yalvardım. ne olur ya dedim eski günlerin hatırı için 1 bardak çay. evet yeri geldi o kimseyi de bulamadım.
ama bu istenen yalnızlıksa tam tersi dünyanın en güzel şeyi.
baktım kimse yok kendimi geliştireyim dedim. yemek yapmayı öğrendim, gitar çalmayı öğrendim! daha önceden de yapmamıştım bunları. evi toplamayı, çamaşır bulaşık yıkamayı...
el bebek gül bebek büyümüştüm ama kimse kalmayınca yaptım.
her gün iş çıkışında yapayalnız evime gidip film dizi izledim. ondan sıkılınca gitar çaldım, kitap okudum. kendime o kadar çok meşgale geliştirdim ki, vaktim kalmadı. hoşuma gitti yalnızlık.
bir gün karşıma birisi çıktı. bir kadın. onunla yaşıyoruz şu anda. bazen eski günlerimi özlüyorum. bazen ama kafa dinlediğim günleri. düşünüyorum zor diyorum.
kafa dinleme getirisi olan davranış.
tek sorunum bazı egoist, gösteriş meraklısı, şımarık çiftlerin davranışları...
dün gittim bir mekana, kahve içiyorum. önce bir kız geldi karşıma oturdu, sonra bir çocuk geldi, onun karşısına oturdu. buraya kadar her şey normal... sonra çocuk kızın yanına geçti, sarıldı, kızı öptü. bu da normal... iyi de neden bana alaycı alaycı bakıyorsunuz ki ?
insanların diğer insanları rahatsız etme hakkını nereden bulduğunu cidden merak ediyorum. belki benim yerimde başkası olsa '' ne bakıyorsun birader ? '' diye masaya yürüyecek. hem size hem bana yazık... bir rahat verin ya.
Bakın ben normalde yalnız olmayı severim ve bu konuda hiç sıkıntı yaşamam kimsenin ilişkisini de kıskanmam fakat yarın en yakın arkadaşım evleniyor ve diğer en yakın arkadaşımın da ani bir kararla (annesi yüzünden) nişanlısı ve onun da annesi geliyor. Ve bu sebeple sinirim tepemde. Çünkü arkadaşım nişanlısını asla yalnız bırakmak istemiyor tanıdığı kimse yok ortamda diye ve hep ya o da bizimle ya da arkadaşım onun yanında. Ay böyle zamanlarda da insan dostuyla daha çok şey paylaşmak istiyor. Ben mi çok bencilim bilmiyorum. Gelmese keşke işi çıksasjsjd. Sevmediğimden falan da asla değil. Aramız da çok iyi ama o an ben dostumla dedikodu yapmak, sürekli beraber takılmak istiyorum ya. Çok mu şey istiyorum arkadaşlar ühüü.
Yalnızlık, kimsenin yanınızda olmamasından değil, kişinin kendisi için önemli görülen şeyleri anlatamamasından yada başkalarının kabul edilemez bulduğu bazı görüşlere sahip olmasından kaynaklanır.
(bkz: Carl gustav jung)
hayatın bana öğrettiği şeylerden birisidir.
kabaca da özellikle 4-5 yıldır yaptığım şey.
telefon listemi yeni numaramı alınca bildiğin sıfırladım, hiç bir zaman için beni hiç darlamayacak en çok sevdiğimden hala teyze falan 4-5 akraba... iş arkadaşlarının bir kısmı.
zaten son 15 yılım bir odada, yatak üstünde kuçakta laptop yanımda bir sehpa ile geçti.
alıştım da...
huzurluyum... bir çok insana göre tahmin edemeyecekleri kadar huzurluyum. antisosyal hiç değilim yapım değil, sadece seçici oluyorum o kadar.