dışarı çıktığında insanların suratına bunlar nereden geldi? bunlar kim lan? ne biçim lan bunlar? gibi sorular sorar bu yalnız insan.
dışarı sadece sigara almak için çıkar sadece "abi bir winston light" der ve evine geri döner.
kalabalık bir yere gittiğinde bunalır; lan bir an önce gitsem şu büyülü yalnızlığıma, evime, odama der.
dışarı çıkmak için ona gereken tek şey kulaklıktır; zira insana ihtiyacı yoktur. yalnızlığa kendini kaptırmıştır.
evde oyun oynar kendince masanın diğer ucuna bir tabak daha koyar ve yalnızlığı ile yemeğini paylaşır.
zordur falan ama yalnızlık iyidir. yalnız hissetmek kötüdür sadece.
Birbirinden oldukça farklı şeylerdir. Birinde tek başınalık söz konusuyken diğerinde etraftan soyut bir şekilde ruhani ya da hissel tekillik söz konusudur.
Fiziksel olarak yanında hiçkimsenin bulunmama halinde yalnız hissetmeyebilirsin mesela. Ya da Aynı şekilde yalnız hissettiğin anda aslında yanında başkaları da olabilir.
Bana kalırsa yalnız değilken yalnız hissetmek yorucu ve baş etmesi zor bir durum. Oysa yalnızlığın kendisi güzel, bir çetrefili olmadan. Oyumu da yalnız olmaktan yana kullanıyorum. Hissiyle başa çıkma gücünü kendimde her zaman bulamam nitekim.