odama girip sandalyeme oturduğum zaman işte huzur diyorum. yalnızlığı gerçekten seviyorum. bir süre sonra düşüncelerle boğuşmaya başlayıp bir şeyler yapmak istediğim zaman işler biraz sarpa sarıyor. o zaman da dizi izleyip vakit geçireyim derken baş ve göz ağrısıyla uğraşıyorum. tamam dedim en son dışarıya atayım kendimi ama yine yalnız olayım. peki nasıl olacaktı bu? tabiki bir sosyal aktivite olmayacaktı çünkü eskisinden daha çok gözlemler olmuştum insanları, bu da insanlardan daha hızlı soğumama neden oluyordu. spora gitmek aklıma geldi bir süre gittim sanki rahatlar gibi olmuştum. ama başaramadım. yılbaşı nedeniyle birkaç arkadaşım yanıma geldi. belki de bi adımdır bu benim için dedim ve arkadaşlar geldikten sonra zorla da olsa attım kendimi dışarı, gezdik, dolaştık, içtik... yılbaşı geçti cumartesi geçti ve pazar oldu. akşam gidecek olan arkadaşlarım için üzülmem gerekirken birşey beni odama çekiyordu. kapımı kapatıp yatağıma uzanmak istiyordum. belli etmemeye çalışsam da olmadı. gözüm saatte sanki gitseler de rahatlasam der gibiydim. ama öyle değilim diye dirensemde kendime, arkadaşlar gittikten sonra kendimi odama atıp derin bi nefes aldım. bakalım sonum nereye gidiyor... teşekkürler. not: şimdiye kadar ki olan bu süreç benim son 9-10 ayımın küçük bir özetidir.
insan yoğunluğundan, işten güçten gına geldiği zamanlarda ah bi yalnız kalsam, kafamı dinlesem biraz kendimle baş başa kalabilsem diye dolanıp durursunuz. Yalnız kaldığınızda da vov bu ne!
Çok garip durum ya. Allah kimseyi yalnız bırakmasın.
Yalnız kalmayı isteyip yalnız kalamamak kadar kötü değildir. En azından onda sıkıldın mı eski yaşantına geri dönersin.
Yok yok yani kalamıyorsun ki belki bıraksalar sıkılacaksın. Ama böyle tam yalnız kalıyorsun o huzur tüm bedenini bir illet gibi sarıyor ölüme 3 5 günü kalmış hasta gibi durgunlaşıyorsun işte diyorsun sonsuz huzur budur. Ama sonra edepsizin biri yırtık dondan çıkar gibi arıyor mesaj atıyor falan hiç hoş değil.