sessiz sakinlik severler
kimsenin derdine ortak değilsin bir kere kafanda kendi sorunların var sadece.
hayatta birine hesap verme gibi derdin yok
her şeyden biraz fazla biraz eksiksin...
sessiz sakinlik severler
kimsenin derdine ortak değilsin bir kere kafanda kendi sorunların var sadece.
hayatta birine hesap verme gibi derdin yok
her şeyden biraz fazla biraz eksiksin...
Kesinlikle katılıyorum. hayatımıza ne kadar çok insan alıyorsak o kadar yoruluyor o kadar yıpranıyoruz bu yüzden yalnızlık gerçekten dinginlik ve huzur veriyor. bazı değmezler için kendini haddinden fazla feda eden kişiler tanıyorum.
söylemi bile buruk. yalnız kalmak güzel değil, ama bi süre sonra yalnız olmak güzel olabiliyor sonra insan sıkılıyor tabii.
"Bir tuzlu sahile “Ben Robenson’um” deyip
Kemali azametle kadem basmışsın.
Kumlarda ayağının çatlak çatlak izleri
Garip garip ses verirmiş attığın her adım,
Söyle Turnam, insan olsun, köpek olsun, karınca olsun
Bir dost aramaz mısın?" *
iki tür yalnızlık var,
birincisi : etrafında zibilyon tane insan, kör, sağır dilsiz..
bıkarsın birilerine baston olmaktan, kulağına her daim, duyması için bir şeyler anlatmaktan,.
onun anlatamadığını dinlemekten..
oysa ikincisi öyle mi ya..
ikincisi ; en güzeli, en aşık olunası, en kara sevdalısı, hiç kimsen yok veya vardılar sen yok ettin..
gerçi ikinci uygulamayı daha çok severim..
ne güzeldir, öyle bir dünya yaratırsın ki, hiç kimsenin sana ulaşmasına müsaade etmezsin.
tabii bu delice gelebilir kimisine,
ama çözümü basit.
bir kaç tane kimlik giyersin üzerine, kime kendini nasıl yansıtmak istersen, öyle yansıtırsın ve karşındaki de seni öyle görür..
oyun başlar biletler satılmıştır ve perde!!!
Efendi adam,
serseri vurdumduymaz,
Ağır abi..
yanlız yaşamayı, cesareti olmayanlar, denemesin lütfen...
zira, hayat kasıyor canlar...