Odanın sarı ışığı pislikten grileşmeye yüz tutmuş duvarlara vuruyordu. Oda sıcak , havasız ve karışıktı. Odanın içindeki çocuk da öyle idi. Oda nasıl karışık ise çocuk da sebepsiz bir karmaşa içindeydi. Günlerdir yalnızdı, günlerdir bir başına idi bu pis odada. Kapı zilinin sesini unutmuştu. Düşündü en son ne zaman kapım çalındı diye. Ama bulamadı, hatırlayamadı. Kapısı çalınmayalı çok olmuştu çünkü. Ne bir arkadaş, ne bir komşu, ne de bir sevgili...
Kimsecikler yoktu onu merak eden. Alışmıştı aslında bu duruma. Yalnız kaldıkça düşündü,düşündü. Neden yalnız kaldığının sorularını aradı . Zordu gerçeklerle yüzleşmek, hataları kabullenmek. Zaten çocuk hayatı boyunca zorluklardan kaçmış, bir köşede saklanmıştı. Şimdi bu odada bir başına olmasının, gençliğinin en güzel yıllarını bu pis odada buhranlar içinde geçirmesinin sebebi de buydu.
Oysa çocukken ne renkli hayalleri vardı. Sırf o hayalleri rüyalarında görmek için uyumak isterdi. Şimdi ise çocuk uykudan korkar olmuştu. Çünkü siyah kabuslarıyla yüzleşmeye cesareti yoktu.
Çocuk bir zaman sonra o kabuslardan korkmamaya, onlara alışmaya başladı; tıpkı yalnızlığına alıştığı gibi.
Bu gece canım yalnız kalmak istiyor
Herkesten uzak her sözden gözden uzak
Bu gece canım yalnız kalmakistiyor
Hiçbir şey konuşmadan insandan dosttan uzak...
isteyerek ya da istemeyerek her insanın içine düşebileceği durumdur. insanın kendiyle yüzleşmesi, yaptığı iyi-kötü şeyleri eleştirmesi, hatalarını düzeltmesi için çok iyi bir zamandır. bu durumu atlatmak için en gerekli olgu insanın dirayetli olmasıdır. aksi halde tahmin bile edemeyeceğiniz sonuçlar doğurabilir.
en büyük acının veya en büyük sevincin asla kaynağı gibi hissedilemeyeceği göz önünde bulundurulunca zaten normal olandır. eğer en en en sevdiği kişinin acısını veya sevincini tam olarak paylaştığından yüzde yüz emin olan varsa hayat felsefemi baştan sona değiştirmem gerekecektir.
"sen şimdi kalkıp gidiyorsun, öyle mi? Git...
gözlerin durur mu onlarda gidiyorlar, gitsinler.
oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin... " diye devam eden şiiri okutacak durumdur bazı hallerde.
bu aralar pek bi ihtiyacım oldugunu düsündügüm sey lakin bir türlü basaramam sürekli birileri getirip getirip aynı muhabbetleri sürmektedir önüme. ama olucak yakında. *
cogu zaman insanın kendisini bulma ve yaptıklarını düsünmesi icin gereklidir * yalnızlık insanın bi süre kafasını dinlemesini saglar.
tabi bir de söylesi vardır ki kimseyi tanımadıgınız bir sehirde yalnız kalmak o en fenasıdır yalnızlıgın nereye gideceginizi ne yapacagınızı bilemez saga sola bos bos bakıslar atarak o sehirde yabancı oldugunuzu belli edersiniz insanlara, acıdır ama yalnızsınızdır ve arayıp hadi bulusalım diyebilceginiz bir arkadas , akraba vs. de yoktur. *
insanlarin umrunda olmamaktir. aile, arkadas.. vs insanlarin ya yanlis bir sey yapinca, ya da kendi cikarlari dogrultusunda arayip sormasi gibi belirtileri mevcuttur. çok şahane bir histir. emegi gecen herkese tesekkur etmek adettendir. tabi bu tarz insanlarla olmaktansa yalniz kalmak daha iyi gibi gelse bile kulaga, kulaga gelen her seyin iyi hissettirmeyeceginin bilinmesi gerekir.
çok üzüldüğünde, çok yorulduğunda, doğruyu yanlıştan ayırdığında, hak dağıttığında ya da herkes evine döndüğünde, sokaklarda rüzgar kimseye çarpmadan süzüldüğünde, kendine sadece kendine inandığında içinde bulunduğun durumdur. bazen üzüldüğün bazen sevindiğin durumdur. gerçektir.