sabahtan beridir üzerimde hissettiğim durum. pazartesi sendromu mu yoksa yalnızlık hissi mi tam çözemedim ama belki de ikisinin karışımıdır. bir de aksi gibi böyle zamanlarda en alakasız insanlarla bile iletişim kurasınız gelir ama kimsenin size ayıracak vakti olmaz ya hepten bu duygunun dibine vurursunuz. akşam olsa da gitsek keşke.
fiilen yalnız olmak değildir. adı üstünde hissetmek, birileriyle olmak bu hissi alıp götürmüyorsa, birilerinin olması yalnız olmadığınız anlamına gelmez ve yalnız hissedersiniz. ben çokça yaşıyorum bu durumu, acaba ne zaman bitecek.
Fotoğraflarına, son görülmesine bakıp sözlüğe girmektir. Sezen aksu dinleyip ,halil sezai cem adrian düetlerine eşlik etmektir yalnızlık. Hissetmeyin yalnız olduğunuzu sahiplenin bu daha kolay. Gurur duyun yalnızlığınızla
ve zirvedekiler daima yalnızdır.
kalabalıklar içinde olduğunuzu ya da bir görüş belirtip size göre mantıklı olduğunu düşünseniz de kimsenin desteklememesi sonucu gelen bir his'tir. hani derler ya bu konuda yalnız değilsin diye hakikaten doğrudur böyle bir destekleyici görüş gelirse yalnızlık hissetmezsin. yine de yalnızlığı çok fazla sevmeyin. çünkü gün gelir yalnız olmayacağım artık derken yalnızlık öyle bir alıştırmıştır ki hop nereye sen yalnızlığı çok sevmiştin çok alışmıştın ama der iç düşünceniz ve allak bullak olabilirsiniz.
En kötü hislerde top beşe girecek his.
Evde ev arkadaşınız varken, başka arkadaşınız varken, telefonun ucunda sevgiliniz varken bile hissedersiniz. Gitmez. Kimse bilmez.
Aynı insanla aynı Yurtta geçen 4 senelik üniversite hayatından sonra kendi hayatını kurduğun, kendi evinde kendi odanda yattığında hissettiğin boşluktur. Sabah uyanır uyanmaz gördüğün rüyayı anlatmak için oda arkadaşını ararsın yan yatakta ama yalnızsındır, yan yatak diye bir şey yoktur. işte yorulursun deli deli olaylar yaşarsın eve gelirsin, oda arkadaşın apayrı bir şehirdedir anlatamazsın. internette gördüğün komik şeyleri artık bağıra bağıra gösteremezsin ona. Gece kabus gördüğümde dilek kay ben geldim korkuyorum diyemem mesela ben artık.
Zaman geçiyor ve büyüyoruz. Büyümek adı altında yalnızlaşıyoruz. Üniversiteye geri dönüp dilekle sabahlara kadar konuşmak için her şeyimi verebilirim. Ama yalnızım. Üzücü.
Şu sıralar iliklerime kadar yalnız hissediyorum. Sevgilim, yol arkadaşım,bitanem yok çünkü. Arkadaş desen tonla, dost desen 3 tane. Ama yine de bir yanım o kadar eksik ki.
Bazen kaçınılmazdır. Her kişi hisseder bunu an ve an. Herkesin hem lanet ettiği hem de arada aradığı naçizane dostudur. Hem dert hem dermandır bazen (bazı şeyler gibi).