ilk kelimelerim neydi anımsamıyorum!
Gerçekten dedem kulağıma adımı fısıldadımı?
Sormakta işime gelmiyor, erzurum hangi kasabısında doğduğumu.
Hayatımla ilgili hatırladığım şeyler;neleri arzuladığım,neleri sevmediğim,nerelerden döndüğüm,neleri tattığım,içtiğim,küstüğüm,...
Liste böyle uzayıp gidiyor ama kanmayın hemen oyle sozlerıme, hayallerım kucuktu ve korkularımda, kelimelerle inşa ettigim bir ruyanın ıcındeydım sadece, boylece adım atmak kolay, ucmaksa en belirgin mutluluk semboluydu.
Kalbinin nasıl attıgını takıp etmessın mutlu oldugun anlarda,zira ne zaman kalbim yangın çanlarını çalsa yanmaktan hiç kurtulamadım.
Şimdilerde ise belirli bir yaşın sendromumuna girmesemde bir dostun sozlerı kullagımda çınlar vazıyette,yalnız iken huzurlu olamayanın tek başına mutlu olma ihtimali yoktur...
Bugün benim doğum günüm ama yanlızlığımın ne ilk nede son günü,
yanlız geçen doğum günü demek; sadece affetmeyen tüm kadınların bir fincan dolusu özür sözcüklerimden ibaret,boşluğa dökülmeden önce.
Ne zaman bir kadın silerse hafızasından beni hem yaşlanıyor bi o kadar da yazlızlığa yaklaşıyorum.
Eskiden alırmış eline aşıklar sazı.
Ukte kalmayıncaya kadar vururlarmış mızrapla sazı.
Dost diye diye ölemem bu yolda.
Hadi işine git vermeyelim alttan gazı.
yalnız kalmak güzeldir. en azından doğumgününüzü, facebook sayesinde bilip (o olmasa hayatta kutlamayacak, bilmeyecek ve aklında tutmayacak), ebleh mesajlar atan, "facebook arkadaşlarınızdan" uzak olursunuz...
Yalnız geçen doğum günü sadece kimsenin olmaması demek değildir aslında. Bazen o kadar kalabalık bir ortam arasında da doğum gününün kimse tarafından hatırlanmaması da yalnız geçirmene sebep olabilir. Takılıp kalma sen yinede büyümeye devam et.
doğum günü bilincimin olduğu günden beri yaşadığımdır. ya da en azından çevredeki kimsenin bilmemesini sağlayıp bir şekilde yine yalnız geçirilir o doğum günü. çevrendeki kimse bilmez doğum günün olduğunu ve sessizce geçer gider o gün.*