yüklü
dudakların tüyden hafif yemişleriyle
giyimli
bin bir değişik çiçekle
anlı şanlı
kollarında güneşin
mutlu
bir tanıdık kışla
hoşnut
bir damlasıyla yağmurun
güzel
tanyerinin aydınlığınca
içten bağlı
bir bahçenin sözünü ediyorum
düş kuruyorum
seviyorum düpedüz
Rüzgarın türkülerini fısıldıyor ağaçlar
Yorgun gecelerde
Sessiz bir şehrin uyuyan karanlığı
Farkında bile değil korkuların
Bir bebeğin feryadı duvarın ardında
işte umudun uyuyan sesi
Ve işte hayatın uyuyan rengi
Gözler gördükçe kalpler çarptıkça
Mutluluğu bile yeter o gül koktukça
Doğmalı aşklar aşıklar sarılmalı
Bir şiirin korkusuz dizelerinde
Umutları zaman zaman
Kaybederim aman aman
Boşuna ağlamam bilesin
Yalnız da değilim böyle her zaman.