yalnız amele

    1.
  1. aşk acısı çeken bir amele'nin kaleminden dökülenlerdir.

    ''Ensesi kalın Karadenizli bir müteahhidin inşaatı gibi hızla yükseliyordu aşkımızın kalesi. Hurdi döşemenin kirişe sarıldığı gibi, bende delice sarılmıştım ona, aşkımıza. Ama ne olduysa o gün oldu ve birden terk ettin beni!

    Ne olduğunu bile anlayamamıştım ki kırıldı tek mesnetli kalbim ki o tek mesnet sendin. Tektin ama ankastreydin bana göre. Ama yanılmışım bırak ankastreyi sabit mesnet bile değilmişsin, tam bir kayıcı mesnetmişsin.

    Ben yuvamızın temellerini korumak için fi 26 doldurulmuş istinat duvarları inşaa ederken, sen suyu gören montmorillonit kili gibi o zengin züppeyi görünce eridin gittin Allahsız!!

    Ama sana diyeceklerim var dinle!

    -- Beni bırakıp kaçtığın (o daha rijit senden dediğin) o züppe Gerber kirişi gibi çıksın inşallah. Seninle beraber 3-4 yükü (anladın sen) birbirinizden habersiz rahatça taşısın. Her mafsalı bir ayrı oynasın. En sonunda maksimum moment dayanılamayacak seviyeye geldiğinde seni taşıyan bölümünden çatanakt diye kırılsın.

    -- Şehir merkezindeki ruhsata uygunsuz yapılar gibi, önce durdurulasın (hayattan zevk alışın kesilsin de denebilir) ama yıkılmayasın. Yani bol bol yıpranasın ama bu çilen bitmesin de ölmeyi arzulayasın!

    Artçı depremlere gelipte metrelerce sehimlenesice !! ( yatayda ve düşeyde).''
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük