Gerçekleriyle yaşadığı hayat eş
olan insandır. Onun için hayat sanılandan daha fazla ağırdır.
Dikkkat et kendine dostum . Elbette bir gün mutluluk senin için olacak.
Eğer bir "tercih" olarak yalnızsa, en asil duygunun insanıdır. Çünkü yalnızlığı tercih edebilmek "göt" ister. Kalabalıkların arasında bi başınalık ister. Kendi kendine yetebilmek ister. "Alayınızın amına koyarım" psikolojisi ister. "Alayina gider" ama kimsede "kalamaz."
Yalnız adam sonbahardır. Sararmış yapraktır. Ama Dalından kopmak da onun "tercihi"dir.
Rüzgarla savrulmaz yalniz adam. Mıh gibi durur olduğu yerde. Dimdik ve sapasağlam.
Cesurdur yalnız adam. Bin tane ejderhaya elinde kılıcıyla gider yapar. Hic korkmadan dalar kalabalıkların arasına. Ama yine yalniz çıkar arasından onbinlerin...
Gökyüzüdür yalnız adam. Sonsuzluğun mavisini görürsün gözlerinin içinde. Ama Kimse göremez bulutlarından düşen yağmurları. Kimse ıslanamaz o damlalarla.
ıssızdır yalnız adam. Zordur onun kilitli bahçesine girmek. Tek başına oynar 2 kişilik oyunlarını.
Herşeyden önemlisi "yalnızdır" yalnız adam. Ve göt ister o yalnızlığa sarılıp yatmak anadan üryan...
ikiye ayrılır birincisi yalnızlığı tercih eden adam, ikincisi de yalnız olmak zorunda bırakılmış adam. ikinci durum fenadır psikolojisi falan hiç iyi değildir.
sokaktaki rüzgarın kaldırımlara yüzünü sürterek savurduğu bir yaprak gibidir o adam. Kurumuş, her yere çarpışında bir tarafı dağılan bir yaprak. içi boş, yaşamaya, sevmeye dair hiçbir ümit taşımaz. sadece anıları, yaşadıkları aklına gelir. oda, canını acıtmaktan başka bir işe yaramaz ya. geçmişte öyle hayal kırıklıkları yaşamış olmalı ki , kendini bırakmış, rüzgarın esintisiyle nereye gideceğinden bir haber. yalnızlık öyle alıştırmıştır ki ona kendini, sevme duygusu kalmamış artık içinde. insanlardan uzak kendi başına yaşamayı seçmiştir. insanlar ona acıdan başka bir şey vermemiş, her gittiği kapıda acı, hüzün... yalnızlık en iyi arkadaştan bile daha iyidir bazen.
Kendini kendisiyle sınırlamış olan kişilik. Bir başka ütopya istemeyen, alışkanlıkları dışına çıkmayan, sevdiklerinin mutluluklarını paylaşmayam er kişisi.
Yalnız adam duygusal adamdır be abi, yalnız bir kızı sevmiştir, yalnız bir dostu olmuştur, yalnız bir hayali olmuştur, itiraf etmek istemiştir geceleri yatmadan önce ağladığını, ifade etmek istemiştir oda kendini diğerleri gibi ama olmamıştır, yapamamıştır, budur işte tek nedeni, korkmuştur, her ilişkinin bir gün son bulacağını, onlar gittikten sonra geride kalan adam olmaktan korkmuştur hep, ayrılığı en büyük acı olarak görmüştür, sevgiyi ise en büyük zayıflık.. Bu yüzden sahiplenememiştir kimseye, zordur yalnız adam olmak çok zor.
memleket için, o'nun hissettiklerini hissedebilen, aynı inanç, umut ve hırsla yüklü bir ikinci kişinin olmayışıdır, resmedilen. ve gerçektir üstelik... en dişe dokunuru; inönü dür. gerisini varın siz düşünün...
dile kolaydır;
1923-29 yılları arasındaki 6 yıl içerisinde 10 milli eğitim bakanı eskitmesi, genç cumhuriyetin.
genelde duyulduğunda an itibariyle hayallarde su sekilde betimlenen insan: buğulu bi hava tahta iki katlı eski bir ev ve giriş katta beyaz saclı kırmızı tenli esmer anadolu tipli zayıf bi amcamın sigara tüttürmesi...