gel gitlerden, dibe vura vura yorulmalardan sıkılıp bu gidişe bir dur demektir. insanoğlu her seye alısabiliyor ama izleri silmek mümkün olmuyor. bu sebeple en iyisi, en acısızı boşluga, kimsesiz olmaya alısmaktır.
her şeyi kaybettikten sonra özgür kalabiliyor insan... özgürlüğümüz yalnızlığımızdır. **
ne denirse densin bir yerde bir sorun olur. artık yorulur, pes edersin. insanlarla uğraşmaktan, bir şeyler için çabalayıp her defasında başarısız olmaktan bıkarsın. önceleri "doğru şey"i yaptığını, artık huzurlu olacağını düşünürsün. biraz zaman geçtikçe sıkılmana rağmen bunu kendine itiraf edemezsin. Sıkıldıkça daha huzursuzlaşır, sürekli yalnızlığın "ne kadar güzel" olduğundan bahsedersin ama zaman geçtikçe aslında yalnızlığın bir seçim değil mahkumiyet olduğu kafana dank eder. bu mahkumiyetten kurtulmaya calısmak yaptıgın en büyük hatadır. cünkü artık gemileri yakmış kendini yalnızlığınla başbaşa bırakmışsındır. bundan sonra ne olsa seni iflah etmez. ne biriyle beraber, ne de yalnızken huzuru bulursun.
yalnızlık düşünüldüğünün aksine kaybolmak, dibe vurmak değildir bence. insanın kendini bulması, ruhunu ferahlatması için en etkili yöntemlerden biridir. aslında yanlız olduğumuzu düşündüğümüz zamanlar da bile yanlız değilizdir. iç sesimiz, beynimizde uçuşan düşünceler peşimizdedir hep. yalnızlık vazgeçmek değil kişinin kendisinde olanı sıkı sıkıya tutmasıdır.
yalnızlığım benim pasaklı kotesim...
bazen sizin seçme şansınız yoktur,tam hayatımın aşkını buldum dediğiniz anda büyü bozulur ve araba balkabağına dönüşüverir.işte o an siz yalnızlığınızla başbaşa kalıveririniz.en zoruda bu masaldan sonra gerçeklerle yüzleşmektir.oysa yalnızlığınız her ihanetinizden sonra kollarını açmış sizi beklemektedir...
Tam unutuyorum, yeni limanlar buluyorum kendime;
Ama kader hiç beklemediğim bir yerde seni çıkarıyor karşıma.
Anlıyorum ki o zaman istediğim bir liman değil sadece.
istediğim sıcak bir liman,
istediğim sıcak bir gülüş,
istediğim yaramaz bir bakış o gözlerden.
Yanımda başkası, kalbimde sen olyorsun çoğu zaman. Yalnızlığı seçtim -hani senin en iyi dostun olan-
Anladım ki yalnızlığı seçmeliyim bundan sonra.
Çünkü sensizlik varsa eğer yalnızlık da olmalı,
Çünkü bu kalp sana aitse eğer; bu beden başkasının yanında olmamalı...
bireysel tercihden ziyade, olgunlaşan şartların getirdiği eylem. kimse özde yalnız olmak istemez. böyle bir duruma itilir. bu itişin en önemli koşulu ise gene kişinin kendisidir.
inzivaya çekilmek olarak yorumlanabilir . ama burda kritik nokta kişinin kendi isteğiyle mi bu durumda bulunduğu yoksa yalnız bırakıldığı mıdır...
aslında bir kısırdöngü de başlatabilir.
kişi yalnız kaldıkça depresyona girer, depresyona girdikçe kendini dış dünyadan soyutlar, bu şekilde sürüp gitmez; kişinin kafes yaşamı sürmesi ve her geçen gün o kafesin biraz daha daralmasına neden olur.
bütün bunlar göz önünde bulundurulursa yalnızlığı seçmek birkaç istisna dışında çok da matah birşey gibi görülmemektedir.
gönüllü bir seçimdir en başta. kalabalıklardan, tanıdıklardan hatta dostlardan uzaklaştığını anladığında, insan sığınacak güvenli bir liman arar. bu liman çok uzakta değildir, yalnızlıktır. yalnızlık limanına demir atar ve sessizlikle tanışır. yalnızlığı getiren sessizlik, zamanı sürükler, her türlü yaşanılırlıktan yoksun insan kendiyle yaşamayı öğrenir, eğer demir aldığında gideceği bir yer varsa orası olgunluk olacaktır, elbette yalnızlığı boş geçirmediyse.
aslın da herkes yalnız bu hayatta, her zaman korkulacak bir şey değilidir aslında, ama esas mesele yalnızlığı düşünmekte bence, bu durum insanı çaresizlik duygulara bağlamakta.