(#30317398) ile 10 ayda 3 kupa ve dördüncü yıldızı kazanmış bir teknik direktörün teknik direktör olmadığını belirtmesini şaşkınlık ve hayretle karşılayıp neticesinde donuza eklemeye karar verdiğim değerli yazar. kendisini donuza ekler, bu vesileyle sözlüğe donuzu kazandıran zall" a teşekkür ederim.
yıl 2015, aylardan şubat. hiç sevmediğim ayın 26 sı, sözlükte takılıyorum öylesine. derken bi mesaj geliyor, muhabbet başlıyor. öğlen saatleri * hava çok soğuk, iş yüzünden bunalmışım. bi anda muhabbet öyle sardı ki, unuttum tüm sıkıntımı. gün geçtikçe daha iyi arkadaşım oldu, hiç görüşmemiş olmamıza rağmen acayip yakın hissediyorum kendimi.
bazen konuşamasak, ben çok yoğun olsam, hatta tamamen kopsak bile, her zaman çok sevdiğim arkadaşım olarak kalacaksın. şu ana kadar beklettiğim için kusura bakma, güzel sözler bulmak için zihnimi zorluyordum * hemen toparlıyorum, doğum günün kutlu olsun. her zaman sağlıklı ve şirin kalman dileği ile ..
Kız arkadaşına kişisel gelişim kitabı al ve ihtiyacın var senin de hoop yalnızlık ohhh mis.
Bazılarının gerçekten ihtiyacı var.
Edit yazarmış ama bunu da bir deneyin belki bu daha kestirme.
dünün beğenilenlerine giren entrysinde trolleri savunmuş ve trolleri beğenmeyenlere ki sözlüğün yarısından fazlasına tekabül ediyor siktir git dalyarak demiştir. trollerin sözlüğe çok katkısı varmış. trolleri eleştirmememiz gerekiyormuş.
ben ve benim gibi yazarlar kendi adımıza sözlüğü ana okuluna çevirmeye çalışan bütün yazarları eleştiririz. kısasıyla uzunuyla bakınızlısıyla her çeşit entrymiz vardır. şöyle bir gerçek de var ki bunların içinde en kaliteli olanlar bugüne kadar en siklenmeyen entrylerimiz olmuştur. bunun sebebi de seni savunduğun trollerin sözlüğü, sol frameyi sikmesidir. onlar yüzünden benim başlığım 30 saniye zor duruyor solda. onalr yüzünden sözlüğün kalitesi düşüyor.
iyi yazdığını düşündüğüm, dobra tarzını beğendiğim, argo kullanımını zaman zaman abartmasını beğenmediğim, sonuç olarak takip etmeye karar verdiğim yazar.
bu vesileyle değerli yazarları takip etmemizi sağlayan takip butonunu sözlüğe kazandıran zall' a teşekkür ederim.
bu kadar büyük yalan bile bile söylenmez yanıltılmış olduğunu varsayıyorum...
aynen bugünkü stad gibi ali sami yen stadı da devletten milletten söğüşlenmiş deyim yerindeyse dolandırıcılık yapılmıştır...
--spoiler--
Galatasaray 1930'lu yıllarda bugünkü Taksim Parkının yeraldığı bölgede kurulu olan Taksim Stadı'nda maçları oynamaktaydı. 1939 yılında kentsel dönüşüm projesi kapsamında Taksim Stadı'nın da içinde yer aldığı tarihi kışla yıkılınca statta ortadan kalkmış oldu. Bu süreçte Fenerbahçe Papazın Çayırı'ndaki araziyi mülkiyetine alarak Fenerbahçe Stadı haline getirirken, Beşiktaş şimdiki Çırağan Sarayının yerinde yer alan Şeref Stadına geçti. Aynı dönemde stat konusunda en büyük problemi Galatasaray yaşamıştır.
Stadyum sorununun aşılması için ilk adımlar 1930lu yılların başında atıldı. Mecidiyeköydeki dutluk bir arazinin Galatasaraya kazandırılması için ilk girişim 1933 yılında dönemin başkanı Ali Haydar Barşal tarafından yapılmıştı.[3]
1933-1935 yılları arasında devlet yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucunda, kentin dışarısında yer alan o dönemki adıyla Mecidiye Köyünde , Likör Fabrikası'nın yanında bulunan Tekel'e ait arazi Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından satın alınarak, 30 yıl süreyle, yıllığı 1 TL'den Galatasaray Spor Kulübü'ne kiralandı ve şimdiki arazi Galatasaraya yapılması planlanan stad için tahsis edildi. 1936 yılında arazinin hafriyatına başlandı. Dönemin Türk Spor Kurumu Başkanı olan Adnan Menderesten bu iş için maddi yardım alındı. Ancak çalışmalar maddi yetersizliklerden dolayı hafriyat aşamasında kalmıştır.[3]
1940 yılında o dönemki Galatasaray başkanı Tevfik Ali Çınarın önderliğinde stad konusu yeniden gündeme getirildi. Aynı dönemde arazi 30 yıl müddetle ve yıllığı sembolik olarak 1 liralık bedelle Galatasaraya kiralandı. Galatasaray bu sahada modern bir stad ve velodrom yapılmasını taahhüt etmişti.
Ancak inşaata yeterli maddi imkan olmaması ve savaş yılları olması dolayısıyla başlanamadı. 1943 yılında ihtiyacı görecek türden mütevazı bir stadın inşasına Osman Dardağanın başkanlığında başlandı. Savaş yılları olması dolayısıyla stat ancak küçük bir açık tribünün yapılması ve toprak bir zeminle Muslihittin Peykoğlunun başkanlığı döneminde 1945 yılında açıldı. Stadın bugünkü cadde tarafında yaklaşık 500 kişilik tek bir tribünü vardı. Galatasaray Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki ilk maçını 24 Eylül 1944 tarihinde Süleymaniye'ye karşı oynadı. O günlerde kent merkezine uzaklığı, ulaşım zorluğu ve çok sert rüzgar alması gibi nedenlerle burada uzun süreli futbol oynama imkanı olmamıştır.
inşaatın Galatasaray Spor Kulübü'nün maddi imkanlarıyla yürütülemediği görüldüğünden iş Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Sahanın modern bir stadyum haline getirilmesi için başlatılan çalışmaları sonunda 1960'ta temel atıldı. Profesyonel ligin başlamasıyla birlikte aynı yıl inşaatta başladı. 1961 yılında Refik Selimoğlunun başkanlığı sırasında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ile yeni bir anlaşma yapılarak, inşası başlamış olan stadın üst kullanım hakkı kesin bir şekilde Galatasaraya verildi. 1962'de başlanan inşaatı 1964'te tamamlanabildi.
Aynı tarihlerde şehir merkezinde bulunan inönü Stadının açılmasıyla birlikte Galatasaray, Mecidiyeköydeki bu stadı terk edince burada stat yapım projesi de sonuçsuz kaldı. 1955 yılında kullanım hakkı anlaşması, o tarihte kalan 22 yıllık sürenin üzerine 30 yıl saha eklenerek 2007ye değin uzatıldı.
Stat için verilen taahhütlerin kulüp tarafından yerine getirilememesi üzerine işi Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü üstlendi. Stadın resmî açılışı 20 Aralık 1964'te Türkiye-Bulgaristan karşılaşmasıyla yapıldı. Açılış töreninde büyük izdiham yüzünden Büyükdere Caddesi tarafındaki açık tribünden (Yeni Açık) yüzlerce kişi alt kata düşerek yaralandı. Galatasaray, Boğaziçi Köprüsü ve bağlantı yollarının inşası ve saha zeminindi sorunlar nedeniyle 1972 ile 1980,[4] çimlerinde yaşanan sorun nedeniyle 1984 ile 1986 ve Ali Sami Yen Stadı'nın yıkılıp yeniden yapılması amacıyla, 2003-2004 sezonunda Atatürk Olimpiyat Stadı'na taşınılması nedeniyle toplam üç kez Ali Sami Yen Stadı'ndan ayrı kaldı.
1965'te ışıklandırılarak bir süre gece maçları da oynanan stadın aydınlatma sistemi 1993'te yenilendi ve yeniden gece maçları oynanmaya başladı. Stad 1,400 lüks 290 KVA Philips marka projektör ile aydınlatılıyordu.
1970li yılların başında inönü Stadının yeniden kullanılmaya başlanmasıyla bir süre için terk edildi. Bu dönemde stadyum daha çok antrenman sahası olarak kullanılırken özellikle bakımsızlığı ile dikkat çekti.
--spoiler--
özellikle galatasaray resmi internet sitesinin linkini verdim ki kaynak speküle edilmesin. futboldan anlamadığınızı nickaltıma yazdığınız yazıda üstüne basa basa belirtmişsiniz işin kötüsü araştırma konusunda da zayıfsınız. o yüzden boyunuzu aşan konularda daha dikkatli davranıp, ona göre bir insanı iftira ile suçlayın genç dostum...
