genelde çiftlere bulaşıp gül satmaya çalışan kadın hızını alamayıp yalnız adama da satmaya çalışır. ama gel gör ki yalnız adam o şehrin en yalnız adamıdır. değil gül verecek, selam verecek bile kimsesi yoktur. her ne kadar gariban görünse de vahşi kapitalizmin ta göbeğinde olan gülcü kadın ısrarlarına devam eder. fiyat düşürür, abe al bitane be yakışıklım der, sıkıştırır. ve o sakin adam haykırır:
- gotüme mi sokacam lan gülü!
yalnız adamın içten içe 'lan sevgilimiz olsa da alsak be' diye dalıp gitmesine de sebebiyet verebilecek kadın. uğur aslan'ın okuduğu 'dün akşam kendime bir çiçek aldım' şiirini de akla getirir. yani her şekilde koyar adama..
-güzel abim tanesi 1 lira. sevdiceğine verirsin.
-benim kız arkadaşım yok..
-olsun abem anacığına verir, sevindirirsin..
-annem yıllar önce trafik kazasında öldü.
-başın sağolsun abem, teyzeciğine verirsin, o da ana yarısıdır..
-aynı kazada o da öldü..
-vah benim zavallı abem, yok mu bir bacın ona verirsin.
-yok benim kardeşim falan..
-yokmu peki yeşillendiğin bi gacı mahallede? ona verirsin..
-yok ulan yok. gayim ben!
-geyik mi dedin abem? vah abem, boynuzladı seni gancıklar demek.. üzülme, sende gider o gancığın anasına verirsin..
tek başına üsküdar sahilde oturmuş boğaza bakan canı sıkılan adam doğru elinde bilimum çiçeklerle gelen ve tüm satış ve pazarlama stratejilerinin a.ına koyup üç tur attırmış, adını işletme kitaplarına altın harflerle yazdırmış cingan karısıdır.
+abem sana bir gül verem koklar koklar canının sıkıntısını atarsın.
-o nasıl laf gı? sen nereden anladın canımın sıkıldığını?
+baksana be abem mal mal oturursun beyleee bi yandan da denize bakaraktan.
-yok ya? git be kadın başımdan almıycam işte.
+kırma şu güzeli be abem. al işte bir tane sevdiğinin hatrına.
-benim sevdiğimde yok, hatırı da. hadi naş aman naş.
+olsun be abem takma kafana. o zaman önündeki kuşun hatrına al bir tane. hah mutlu olur gariban.
-(içses: anann avradığınn...) ***
