Yalnızlık yanında birilerinin olması değil, eşinin dostunun olması da değildir. O tek başına kalmak terimini karşılar. Yalnızlık daha kapsamlıdır, farkları vardır, eşin dostun olsa da yalnız olursun bazen, en eğlenceli ortamda bile yalnızsındır. işte o her şey rayında olsa bile hissettiğin o boktan histir o. Mutluluğunu kırbaçlar, ciğerlerinde, kalbinde, beyninde o boşluğa bir tablo, bir anı koyarsın, onu ararsın devamlı...
Sizde de oluyor mu bilmem ama hayal kurmayı severim. Son zamanlarda biraz aksatsam da, özellikle akşam vakitlerinde sizin çizdiğiniz dünyada yaşamak insana huzur veriyor. Yalan dünyanın yalan dostluklarından, menfaatlerden uzaklaşıyorsun bir nevi. Gelelim yalnızlığa; yalnızlık bunların da ötesinde hayal bile kuramadığın, sevgili yazarın dediği gibi kendinle bile konuşamadığın ruh hali. Allah kimseyi yalnız bırakmasın.
Dinledigin şarkılarda geçen sözleri zihninde uyarlayabileceğin kimse olmamasıdır. Ne çevrende, ne telefon rehberinde ne de aklında, umut edebilecegin biri dahi olmamasıdır.
Dikkat ediniz!
Farklı olmayı istemektir, farklı olmak değildir.
Kalabalık içinde derin bir sessizlik içinde çığlık çığlığa bağırmak ama yanımızda ki insanın bile bunu duymaması...
Nefret edilen bir toplum, bir şehir de yaşamak zorunluluğunda olmak ve kendini foseptik çukurunda gibi hissetmek.
Bunun için farklı olmayı istersiniz.
Mesela: sinek olmak gibi, hiç olmaz ise bu pislikten zevk almayı düşünürsünüz.
işte yalnızlık budur.
Nefret altyapılı bir duygudur ki, yanınızda sevdiğiniz ve çevrenizde milyonlarca insan olması bile yalnızlığı yok edemez.
Yalnızlık plaja gidip gece vakti denizi ve ayı izlerken hıçkıra hıçkıra ağlamaktır. Gerçek yalnızlık manevi olarakta kendini yalnız hissedip hicbirseyden lezzet alamamandır.
Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık.
yalnızlık, tek başına plaja gidip, eşyaların başına bir iş gelir mi(?) korkusuyla denize bile girememektir. koca sahilde tanıdık tek allah kuluna rastlayamayınca hem ne kadar yalnız hem de ne kadar yaşlanmış olduğunu anlarsın...neticede o plaja 1988'den beri giden birisindir ve eskiden en az 100 kişiye selam verdiğin yerde tanıdık tek allah kulluna rastlamamış olmanın burukluğu ile eve dönersin...
benim icin yalnizlik; hicbir tanidiginin olmadigi bir ulkede 7 sene iyi hayat standartlariyla koca kalabaliklarda yalniz olmaktir. elini attigin herseyin elinde kalmasi, bir dikis tutturamamak, kalbine uygununu bulamamak, buldugunda ise okyanuslarin engel olmasi. benim icin yalnizlik evde yalniz oldugumu dusunmemek icin turkce kanallari son ses acmaktir.