yalnızlığın rengi yoktur , kalabalıklar arasında kimsesizliktir yalnızlık,nefes alamamak,kalp aıtşının hızlı atamasıdır. soluk alamadığını hissetmektir yalnızlık.
mavidir en nihayetinde sonsuz ve yalnız kaldıkça kalesi gelir insanın gökyüzü gibi özgürdür kuşlar gibidir istediği yere uçar gider kimseye hesap verme zorunluluğu yoktur.
siyahtır. üstüne farklı renkleri dökseniz pek belli etmez. tıpkı yalnızlığı en iyi insanın kendisi bildiği gibi. o kadar yalnızsınız ki çevrenize gülücükler dağıtıyorsunuz ama kimse içinizdekileri bilmiyor. tıpkı siyah gibi. ama bir o kadarda asildir. tonuyla, ağırlığıyla. tıpkı yalnızlık gibi.
Hüznün rengi mavi. Hazin adam, yüzünde bir görmüş geçirmiş ifade, yalnız, düşünceli. Belli ki çok düşünmüş, düşündürmüşler. Kararlı, yüzünde sert ama kırılgan bir bakış var. için için üzülür, içinden haykırır, kimse onu ağlarken görmez. Ağlamaz çünkü, hazin adamın derdi kendiyledir; sonunu bilir. Öleceğini bilir de üzülür, bu yüzden ağlamaz; ağlamak yardım istemek, dikkat çekmek, bakın ben ne haldeyim demektir. Ama o yardım dilemez, çünkü yardım yoktur, sonunu kabullenir, hem olsa da gururludur geri çevirir. Bağırmaz, kendi kendine gözleri dolar sadece. Rengi mavidir. Yalnızlığın rengi.
yalnızlığın rengi yoktur. ilk kez yaşanılan bu durumun tarifi de mümkün değildir ne yazık ki.yalnızlık savaş gemilerini hiç görmemiş olan kızılderilerin gözleri gibidir. savaş gemileri adım adım yaklaşmasına rağmen farkına varamamışlardır ve müdahale etme şansını dahi bulamamıştırlar.