867.
-
en sadık dost, asla terketmez sizi, zaman zaman saklanır, siz onu aldatsanız bile birileriyle o sizi bırakıp gitmeyecek kadar sadıktır.
yalnız kalmamaya çalışmak kof bir gaflettir zira et tırnaktan ayrılamaz ki.
868.
-
ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge,
ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.
fuzuli
869.
-
facebook'ta fotoğrafını paylaşmaya çekinmektir; çünkü fotoğraf ne kadar güzel olursa olsun sadece 'arkadaşlar' beğenir.
870.
-
hatta tek kelimeyle açıklarsak
(bkz: acı)
872.
-
tanrının bize bahşettiği en özel lütuflardan bir tanesidir, şikayet etmek yerine tadını çıkarmak gerekir.
874.
-
tek cümleyle yetinebilmek.
875.
-
en sevdiğin yiyeceği paylaşmaya hazırken, bunun için kimse bulamamaktır yalnızlık.
878.
-
Sakallı bir yüz veya makyajsız bir yüz...
879.
-
herşeyden nefret etmektir.
881.
-
tv kumandasının sen de olmasıdır.
882.
-
120 metrekare evin 30 metrekaresinde hayatı yürütmek.
884.
-
yalnız insan için yalnızlığı pekçok "tek cümle" ile tanımlayabilmek.
mesela: doktora gittiğini herkese söylemene rağmen, kimsenin sana "neyin varmış?" diye sormamasıdır.
885.
-
hangi olgunun yalnızlığının çekildiğine göre değişen, göreceli kavramdır.
886.
-
içine çektiğin sigaranın dumanını atmosfere doğru üflerken,içinden birşeylerin eksildiğini hissetmek.
887.
-
merhaba ben peki bugün nasılsın.
888.
-
otobüse bindiğinde camdan gözlerinle insanları,nesneleri izlemek.
889.
-
Hasta, ateşler içinde yatarken gözler kapıda birinin açmasını beklerken, ılık ılık göz yaşı dökmektir.