insanı zevkten dört köşe yapan anların sözleridir. vurucudur, hatta o an sizden daha haysiyetli, şereflisi yoktur. yalandan emin olunan anlarda öyle hissedersiniz çünkü.
+''hiç utanmıyorsun değil mi''
+''yazıkk''
+''anlamadım. bir daha söylesene''
+''sen beni gerizekalı mı sanıyorsun''
ya da okkalısından bir kahkaha.
illa ki duygusala baglayacagım derseniz;
yalan üzerine yalanlar söyle olur mu? hayatını yalan üzerine kur, işin garibi o yalanların hepsini gerçek sanmaya devam et. o yalanlar içinde onurlu bir insan olduğunu farzetmeye devam et. bu arada hiç etrafına bakma mesela. insanların gözlerinin içine de öyle... çünkü eğer biraz dikkatli bakarsan senin yalanlarını yutmadığımızı görüp hayalkırıklığına uğrayabilirsin. ve bizler seni hayalkırıklığına uğratmak istemeyiz.
öylece boşluğa bak. boşluğa ama gökyüzüne değil. gökyüzü karga dolu bu aralar...
+ valla öyle dedi abi.
- sittir lan pezevenk. Ben arkanizda sizi dinliyordum olm.
+ eeeömmm aslında...
+ seni taksim meydanında heykele doğru domaltıp sittirmessem adam değilim lan yalancı i.bne.
Söylenecek bir sey yoktur. Yalanini yakaladiginizi belirtin yeter. Arlı bi insansa zaten yerin dibine girer, uzun sure gozunuze bakamaz. Arsızsa zaten degmez. Kendinizi yormayin, gardinizi alin kafi.
Sadece çevremde olan birisi çok ciddi yalan söylesin koymaz, ama sevdiğim insan yalan söylediğinde bir süreliğine dünya yaşanmaz hale geliyormuş gibi hissediyorum, sanki bu dünyaya ait değilmişim gibi.
neden böyle bi şeye gerek duyduğunu sorarım. neden yalan söylemiş yani? kızar mıyım? zevkine mi söylemiş? arkamdan iş mi çeviriyor? bunların tümü önemli.
Koca bir hiç. Çünkü yalan yakaladığımda susmayı öğrendim. Mesela birinin bana yalan söylediğini biliyorum, yani işin gerçeğini biliyorum ama bunu ona çaktırmıyorum. Ben de böyleyim işte.