içinde var olan acı, hüzün, nefret gibi duyguları bastırarak, olmayı istemediğin yerde maskeyi takıp tüm gerçekleri gizlemektir.
hani bilirsiniz bir şarkı sonrası yada tribünde bir anda alkışlarsın gürül gürül bir ses sonra yavaşlayan yana düşen kollar ve en son duyulan ''şak şak'' sesi. böyledir bu gülümseme herkes gülmeyi bırakmış yeni bir muhabbete odaklanmış yada gelecek başka espiri ama sendeki o gülen yüz hala kaybolmamış. bir anda aptallığına şaşırırsın ''hay a.q nereden düştüm bu muhabbetin içine'' diye içinden hayıflanırken sadece yüzünde yalandan bir gülümseme ruhun başka bir yerde dolanır dolanır durursun olduğun yerde..
Hiç gerek olmayan gülümsemedir. Gülmeyin efendim içinizden somurtmak geliyorsa somurtun. Hep geliyorsa hep somurtun. Kimse için yüz kaslarınızı germeye bile değmez.
zorunlu olmadıkça yapılmaması gereken eylem. hatta fotoğraf çektirirken bile yapılmaması gerekir. içinden gelmiyorsa gülme amk. illa gülmek zorunda mısın. ha bunu niye diyorum çünkü gülümsemek, yanınızdakilere güven sağlar, onlarla mutlu olduğunuzu hissettirir. yarın bir gün, ayrılacağınız kişilerin yanında gülümserseniz sizin gerçekten çok yapmacık biri olduğunuzu düşüneceklerdir. yaşadım da biliyorum..