aşk-ı memnu'nun yalısını tekrar gördüğümüz dizi. ne kadar restore edilmiş olsa da çok tanıdık geliyor izleyiciye ev. firdevs'in odası oturma odası olmuş, müzik odası gitmiş başka bir yer gelmiş, behlül'ün ve bihter'in odalarını daha göremedik, ne hale gelmişler merak etmekteyiz. bihter'in topukluyla yürüyen ince bacakları falan geliyor gözümün önüne merdivenlerde. balkonda behlül'ün dikildiğini anımsıyorum falan, içimize işlemiş yalı...
dizi ise fena değil ama yılın kült dizileri arasında kendine kayda değer bir yol bulabilir mi bilemiyoruz. cansel elçin'in hatrına izlenir diyerekten ilk bölümü izledik.
aşk-ı memnu evinin kullanılmasını çok aptalca buldum. dizi vasat o ayrı ama ev seçiminin taktiksel yapıldığını düşünüyorum. yani reklam bir nevi. ama şöyle birkaç dakika baktım da, o kapı açıldığında bihter'in çıkışını bekliyor insan. ne bileyim behlül'le karşılaşmaları falan filan. piyano odasını bile maymuna çevirmişler. firdevsciğimin odası saçma sapan oturma odası olmuş, oradan katyaaaa! diye bağıran bir firdevs çıksın istiyor insan.
yani velhasıl 5 dakika bakıldığında bile dizi değil aşk-ı memnu anıları izleniyor aslında. o yüzden çekilecek yer yokmuş gibi böyle oyunlara girilmesini saçma buldum.
maalesef ki fahriye evcen'i bol bol ağlayarak göreceğimiz dizidir. şimdiden pamuklarımı hazırladım ben. ayrıca cansel elçin yakıyorsun ortalığı yine kuzum. *
dizideki yalının kirası 15 binmiş. bizim ahmet davutoğlunun ankarada oturduğu villanın kirası 39 bin olduğuna göre nasıl bir evde oturuyor kimbilir (!)
kesinlikle fahriye evcen in esas kız rolüne hiç mi hiç oturmadığı dizi. kim ne derse desin cansel elçin kendi sesiyle daha iyi oynuyor. dizinin son 2 - 3 bölümü kannımca; biter, sürmez ,, hayal kırıklığı bir proje olmuş ne yazıkki .
noktası virgülü değiştirilmeden aşk-ı memnu evi olması diziye konsantre olunamamasına neden oluyor. aa behlül'ün arabası, aa matmazel'in odası , ay firdevs de nası yerleşti bunlara hee nidalarıyla bakıyorsunuz reklam olmuş.
zaten ben sonra içeri gidiyorum annem de başka diziye dalıyor.
fahriye evcen'den başrol çıkartamazsınız, en fazla yan rol oynayabilir. hee sanane yarrağım sana mı sorcaktım derseniz sevgili yapımcılar, o zaman diziniz yayından kalkınca yarappim neydi günahımız diye dövünmeyeceksiniz.
sezonun en zayıf halkası.
ne sikim bi konusu var, ilk bölümü izledim zilyon hata buldum.
başroldeki hatun acayip donuk, herif amerikanvari, replikler bomboş. birkaç bölüme yayından kaldırılır, sezon sonuna kadar kalmaz.
sadece bihter ve behlül ü hatırlamak için seyredilebilecek dizi. O değilde, dizi sekizde başladı ve an itibariyle bitti. başında bir saatlik özet yoktu. Hiç uzatmadılar. Diğer diziler de bu uygulamaya geçseler hiç fena olmaz hani. 3 saat dizi mi olurya?
Not: behzat ç. Bütün gece izlenir o ayrı.
her bakışında sevgi kırıntıları topladım gönlünden
karınca gibi sessiz derinden, her gülüşünde
çiçeklerle dans ettim ölümüne
kelebek gibi nahif ömrümden
bir bahardı yaşadım seninle
rüyamış meğer uyanamadım hala sen uykusundan.
fark ettiğiniz an çoktan kışın ortasına geldiğinizi de anlarsınız. mevsimler geçer sonra. kış bitmez uzunca bir süre. ve ardından ikinci bahar gelir ki bunun da garantisi kışın uzunluğuna ne kadar dayanabildiğinizle yakından alakalıdır. yoksa yalancı bir bahar yaşamanız yine kaçınılmaz olur.
türkiye deki tam olarak muhalefetin demeyelim, seçimle iktidar olamayacağını bilen kesimin, yazdı bahardı diye bir ayaklanmamsı çıkarıp bunu arap baharına benzetmesidir.
iktidarın yaptığını eleştirebilirsin hakkınızdır ama bırakında demokrasiye her dönem inancınız olsun.