Bu aralar hayatımın merkezi yalanlar üzerine kurulu. O kadar çok yalanım var ki yalanlar birbirine girdi. Gittiği yere kadar diyorum. Ama artık kendim bile neyin doğru, neyin yalan olduğunu bilmiyorum. Yoruldum
Hayvanlar hayatta kalmak için bokta yiyor. insanda yesin o zaman. Hayvanın doğası ile insan bir mi.
Yalan bir hayvana yakışır. Benim köpeğim de topal numarası yapıyor. Şefkat bekliyor yiyecek..
Bir insan topal numarası yapıp dilenir en fazla. Sevimli olmaz.
Sorduğum adreslerde kimse oturmuyor
Ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman.
Her şey bir yalan gibi yandığı zaman
Yalnız olduğunu anlıyor insan diye bir ibrahim Sadri şiiridir. Çok eskidir güzeldir.
yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar
kız arkadaşım seni çok seviyorum ilkim ve sonum vb laflar diyerek kendine aşık etmişti beni onda tutuklu kalmıştım taki çok saçma bir şeyden ayrılalım dedi ayrıldık ben seni sevmemiştim sadece hafiften hoşlanmıştım dedi.
gerçek, irademizi oyar, yalan ise güzel şeyler yaratabilme umudu ile irademizi oyalar. Başvurduğumuz her türlü yalanla nefsi ķöreltmek uğruna gerçeği feda ederken çıkarlarımızı korumuş oluruz. Doyuma ulaşırken kimse ölmek istemez. Aynı şekilde Yalana başvururken de özdeğerlerimizi öldürmemize de aldırış etmiyoruz. Yaşam Mücadelemizin bir parçası olarak, gerçeği gözardı ederek, gerçeğe direnmek hatta savaşmak olan yalan; kendimizi tanrı yerine koymamızın da bir aracıdır; böylece kendimizi hem merkezde, hem de zirvede hissederiz.
Küçük çocuğu yalanlarla kandırarak kızlığını bozma teması var. Akabinde bu masum kız ortalarda kalınca süslü ve akılsız bi escorta dönüşüyor. En sonunda da akıllanıp erkek gibi bir kadın oluyor merkel gibi. Erkeklere karşı öfkeli tabi saf bir kızken seviyorum diye yalanlarla kandırıp dokunup yaklaşıp kızlığını bozup ortada bıraktıkları için.
Mükellefi'nin sikilmediği için toplumsal ilişkilerin mayası olan doğrubozum durumu. Mayadan dolayı hamur su kaldırıyor, taşmıyor, taşlale olmuyor ve hayat sütliman kesiliyor.
Yalancı iğfal edilsin toplumsal düzen yerleyeksan olur.