söylediği yalanı duysanız zincirleme zeka ürünü. hayatımın en ilginç dönemini yaşıyorum.
yazacaktım da üşendim.
david fincher filmleri gibi vallahi. bazıları o kadar yersiz ve nedensiz ki.
bazen onun yalan söylediğini anladığınızı bile bile yalan söylemeye devam eder. söylediklerine inandırmaya çalıştığı insan aslında siz değil kendisidir.
bugün ona tekme bassanız yarın eşinize de tekme basmanızı gerektirecek sevgili. hak geçmesin neticede.
yalan söylediği mevzu aldatma değilse, yani biraz ufak tefek nedenlerse fazla gurur göte vurur bunu unutmayın gençler. bu kadar as kes kelle uçur olursanız evlilik de yürütemezsiniz. çünkü eşler birbirine yalan söylüyor.
' o ayakkabıya ihtiyacım vardı zaten yaa '
'maçın özeti değil bu !'
edit: yanlış anlaşılmak istemem. her boka yalan söylüyorsa, önemli bir konuysa zaten yanınızda istemezsiniz.
sevgilisini kandırma yolunu seçmiştir. küçük yalan da yalandır büyüğü de yalandır. bir de sanki gercekler gün yüzüne cikmayacakmis gibi yalan söyleyenler var. sıkışınca ıslak sabun oluyorlar.
inanırsın... salak gibi inanırsın. bu sefer yalansız, temiz, saf dersin... ama sadece dersin. halbuki hiçbir farkı yoktur geçmişindeki kalıntılardan. aynı sahte yüzler, maskeler, yalanlar, dolanlar... kime inanacagına şaşırıyor insan. buda yalan çıktıysa dogru olan kim diyor, ben kimim? sen kimsin? bunlar kim? herşey mi yalan? kim bu dogru olan? bu soruları bile sormaya korkar olunur. çünkü bilinir ki bu soruların cevaplarıda yalandır. Evet... evet tamamda neye evet. kimsin sen? söyle sevgili kimsin sen?? kim oldugunda mı yalan? Off...
belki sende soruyosundur içinden, kimsin sen diye. Ben mi? Ben yalanların içinde kaybolmuş, kaderi yazılmamış bir mecnunum sadece...
"ilişkimiz için bir mum yak" dememi yanlış anlamış... yatsıya kadar yanacağını bildiği halde.
bazı insanların gerçeklerden kaçış yolu olarak gördüğü zayıf hareket. bir de tüm hayatını yalanlar üzerine kurabilecek kadar sahte insanlar da var. yalan sözler, sahte insanlar, sahte hayatlar.
yalan, özellikle 5 yaş seviyesinde bir yalan, tek kelimeyle namussuzluktur. namussuzluğu hep bacak arasında aradın değil mi? "namus beyindedir." derlerken, bunu söylüyorlar işte. yalancılar da beyin yok ki, içinde namus olsun. siz, kim sevgilisiyle sevişmiş, buna kafa yormaya devam edin. başkalarıyla sevişip de, bunu saklamak için yalan söyleyen namussuzları aklınıza getirmemeye devam edin. beyninde zar olmayanların, vajina zarlarına bakın.
şimdi, diye bilir misin ki bana ben gerçekten yaşıyorum?
evet yaşıyorsun ama fasulyeden..
hakan günday ın da dediği gibi; o, asla yalan söylemezdi. gerekirse, gerçeği değiştirirdi söylediklerine uysun diye!
