aristo'ya sormuşlar: "yalan söylemekle ne kaybederiz?" diye.
"doğruyu söylediğimiz zaman bile, karşımızdakini inandıramamayı." demiş.
yalanın söylenmesinden ziyade bu durum daha yıkıcıdır. sevgili olduğunuz kişiyi öncelikle iyi tanımak, daha sonra o kişinin sevgili sıfatına layık olup olmadığını çözmek gerekiyor bence.
adamın sevgilsi var, hem kız başkasıyla hem erkek başkasıyla yatıyor bunu ikiside biliyor ama yalan söylüyorlar.
soruyorsun ikisine de birbirmizi çok seviyoruz diyorlar.
bunlar ilerde kesin; swinnger olayına da girerler.
Yalan bir kere yakalandığında insanın içine şüphe tohumlarını saçar. O andan sonra sevgilinizin her söylediğini ya da her yaptığını "acaba?" diye düşünmeye başlarsınız. Siz bitirmek istemeseniz dahi ilişki o gün aslında bitmiştir. Akıllı iseniz affetmek yerine ayrılmayı tercih edersiniz. Zira yalan affedilecek bir konu değildir.
sevgili olmasina gerek yok yalani hissettigim an uzarim. Bu konuda da oldukca yetenekliyim. Sorarim gercegini soylemesse kendin bilirsin derim giderim. Hatta gercegini bildgm halde yalani yeminlerle iddaa edeni gordu duydu bu yazar. Orospu cocugu iste. Beni buluyolar mq.
karşısındakini aptal yerine koyan sevgilidir. bana çıkıyorum facebooktan diyip çıktı 15 dakika sonra girdi 1 saat boyunca açık kaldı ve bana yazmadı bende okkalı bir yazıyla şırak diye yüzüne çarptım her şeyi ve terkettim.
bunların beceriksiz versiyonları vardır komik duruma düşen;
-aşkım şu an arkadaşla sanayideyiz. Lastik patladı yazamıcam. Hamama gidiyorduk biliyorsun.
Hamama gidecek ya tel bilmem kaç saat bakılamayacak lastik de patladı az gecikme de oldu sen şüphe etme.
(vatsap sağolsun)
-Sen sanayinin fotosunu bi gönder bakıyım şeker şey.
(Gerçekten sanayidedir ama a noktasıyla b noktası ölümüne kapışır. tabi az zeki isen firmaların adını google amcaya yazınca önüne getirir.)
sonrası malum sevişme seansına alınan sevgiliniz o an zevkten ölürken ertesi günü pişmanlığı hap ile eşdeğer. acılar içinde kendini size gebe bırakmıştır.