bazı zaman sıkışınca,zorunlu olunca,zor-güç durumdan kurtulmak için beyaz yalanlar söylenir,ama açığa çıkacak,insanı müşkül duruma düşürecek,başını derde (belaya)sokacak,daha sonra olayın gerçeli hakikatı açığa çıkacak yalanlar söylenmemeli,çünkü hakikatlerin erken yada geç ortaya çıkma özellikleri vardır,yalan yanlış bilgilerle insanları aldatmamamız gerekiyor,boşuna dememişler yalancının mumu yatsıya değin yanar diye.insanların şefkatini saygısını kaybedeceğimize varsın dürüst olalım doğruları-gerçekleri söyleyelim en azından vicdanımız rahat olur,doğruları-gerçekleri söylemekten kimseye zarar gelmez,aksine insanların gözünde dürüst-güvenilir bir insan oluruz.
Yalan söylemenin bir sebebi de bunun bir savunma mekanizması olmasıdır. Belirsizlik ve güvensizlik sonucu yalan söylenir. Bazen karşıdaki kişiyi sınamak ve neyin ne olduğunu öğrenmek için suni bir alan yaratılır ve karşıdaki kişinin yapacağı olumsuz harekete göre olabilecek en az riskle durumdan kurtulmanın yollarına bakılır. Her şeyi olduğu gibi söylerseniz bütün kartları açık etmiş olursunuz bu da sizi savunmasız bırakır. Bunu karşıdakini aldatmak için kullanılan yalanla karıştırmamak gerekli. Ülkelerin de sırları ve yalanları vardır.
cok abartıldıgını dusunuyorum.
cok buyuk yalanlar haric, isin, ailen filan gibi benim hayatımda birkac yalancıya her zaman yer var.
ben 20 senedir yalan soylemiyorum, tovbe ettim, bu kisisel bir secim.
durustlugun cok overratted oldugunu dusunuyorum.
pembe yalanlar her zaman kotu degildir.
Yalan söylediklerini biliyoruz
Yalan söylediklerini biliyorlar
Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz
Ama hâlâ yalan söylüyorlar
kendi alanıma dair çok çok iyi bir hocamın eğitimine rastladım. sadece mezunları kabul ediyormuş. ben de mezunmuş gibi formu güzelce doldurdum. ve kabul edildim.
mezun olmama 1,5 ay zaten diye düşünüp kendimce yalanımı yumuşattım. kaçıramam hoca. üzgünüm.
Bazı hayvanların avlanmak ya da av olmamak için bulunduğu ortama uyum sağladığını ona göre şekil aldığını biliyoruz.
*Kamufle yeteneği diyoruz işte buna.
Örneğin deniz hayvanlarının saydam rengi, antilopların av olmamak için sahip oldukları yüksek hız, sürüngenlerin ağaç yaprakları arasında kaybolabilmesi, bağışıklık sistemine saldıran virüsler ve birçok canlı türü..
*ama en önemlisi insan! Çünkü insanın da harika bir kamufle olabilme yeteneği var.
Av olmama- avlanma yani kendini koruma amacıyla belki de kandırma ve aldatma becerisi insanoğlunun yaşamında “yalan” olarak nitelendirilmiş.
Üstelik yalan söyleme gelişimsel bir süreç, yani olağan. aldatabilmek için birtakım bilişsel mekanizmaları çalıştığı için önemli de bir beceri.
Bu bakımdan yalan söylemek insanın uyum sağlama ya da kendini koruma çabası olarak görülebilir elbet, lakin yalan söyleyen bir insanın öncelikle kendini kandırdığını da göz ardı etmemek gerek.
*Demosthenes’in dediği gibi “insan zihninin kendini kandırma kapasitesi sonsuzdur.”
masumluğun en büyük düşmanıdır. bir şeye şahit olmuştum. aslında bayağı komik gibi ama ne bileyim düşününce yalanın iyi bir şey olmadığını anlatır. ülker napoliten çikolata kutusu var ya hani. onu yiyip bitirdikten sonra tekrar boş paketlerdik çocukken. bir keresinde bir çocuğun tanıdığı akrabası tarafından boş çikolatayla kandırıldığına şahit olmuştum. sonra gayet olgun bir şekilde şu cümle çıktı ağzından. " ne gerek vardı ki yalana".
kolayca büyük yalanlar söyleyebiliyorsanız ciddi anlamda sıçmışsınız demektir.
bir gün gelecek ve söylediğiniz yalanlar, yaptığınız alçaklıklar yüzünüze vurulacak, af dileyeceksiniz ama af bulamayacaksınız.
bu bir gerçek, bu dünya uğruna yaptığınız kötülükler, ahlaksızlıklar, vicdansızlıklar bir gün size sorulacak, bir gün sizi bunaltacak, yol yakınken dönün yanlışınızdan, o ızdırabı bu dünyada çekin.
Başarılı bir şekilde yapıldığında hayat bile kurtarabilir,başarısız şekilde olduğunda hayat bile alabilir.
Bunları göz önünde bulundurarak yalan ya söyleyin yada söylemeyin.