Yalnızca ne güzel oynadığını inandırıcı olduğunu düşünsün diye gösterisini bitirmesini beklerim. Artik nasıl oluyorsa ne söylese bi zamandan sonra şüpheyle yaklasiyo insan.
genelde ona belli etmediğim insandır. insanlarla yüzleşmeyi sevmem, kendi kendisiyle yüzleşmesini daha adil görüyorum. yalanını bildiğimi bilmeden, hâlâ bahane üretip yalanını sürdürmeye çalışması bile yeterince azap.
Götü sıkışınca adaklar adayıp oruçlar tuttuğu için az biraz inançlı sandığım birinin sübyancılıktan ceza almış ağabeyciğine kişiye özel atkı ördürüp hediye ettiğini öğrendiğim anda iç yüzünü görüp bütün varlığının yalan olduğunu anladığım insandır.
her gün çalışılan yerde çekmek zorunda kalınan insan modelidir. Gözünün içine baka baka yalan söyler, birde yalan söylediğini anlamadığını düşünür geri zekalı. En büyük sorun ise yalan olarak geçer mi bilmem ama senin anlattığın bir muhabbeti kendisi yaşamış gibi başkalarına hatta unuttuysa sana falan anlatmaya çalışır. Yalana bu denli alışan bir insanın şizofreniye doğru yollanacağını düşündüğüm insandır.
ne güvensizliktir o be. bir daha nasıl güveneceksin sen şimdi ona sebebi ne olursa olsun. senin iyiliğin içindir belki ama akla hep "ya başka dediklerinde varsa, veya diyeceklerinde?" gibi kuşku yaratan düşünceler getirtir. hele bir de bunu yüzüne vurduğunda hiçbir şey olmamış gibi davranma yavşaklığına kalkışanlar var ki bunlar söyledikleri yalanı savunanlardan bile beter.
başlığın ana fikri: yalan söylediğini anladığın insana bir daha nasıl güveneceksin?