herkes doğru bildiği yoldan gitmeli. ben de gidecektim, ama istedim ki doğru bildiğim yolu anlayın. onun için durdum ve anlattım, ve anlatıyorum..çünkü anlaşılmak istedim. kim istemedi ki? gerçekten tüm doğruların, tüm gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını kim istemedi ki? tabii ki sırların tadı vardır. ben de sır olmayan bir dünyada yaşayalım demiyorum, o dünyaya yol alalım diyorum. yol bitmez, ama yolu bitirmek değil; yolun sonunu görebilmek değil mi mesele? mesele, mesele yolun sonuna ulaşıp ölmek değil de doğru yol üzerindeyken ölebilmek değil mi? ben mesela, öznellikten nefret ederim. belirsizlik ilkesini de hiç sevmem. determinizmin albenisi sanki onu ben keşfetmişim gibi egoma hükmeder. ki zaten ben keşfetmişimdir bizzat. kavramdan bihaberken bu düşünceye ulaşmış, laplace'ın şeytanı'ndan çok sonraları haberdar olmuşumdur. şimdi en doğru cevap da kendim keşfettiğimi düşündüğüm şeye "dogmatik" düzeyde bağlı oluşumu yüze vuracak ağır ve küçümseyen sözler olacaktır. insanoğlu değil mi hep aynı. herkes birilerini küçük görür, kendisini de küçük görür her zaman. kendisini küçük gördüğü için başkalarını da kendi yanına ve kendinden aşağıya çekme çabasındadır zaten! hayır hayır! cüceler ülkesindeki güliver değil, yine herhangi bir cüce bu eylemin faili. güliver'in sıfatı, mevkii, yeri nedir bu teşbihte derseniz..güliver diye biri yok derim! bir cücenin, evladı uyumadan önce ona anlattığı efsaneden ibarettir derim! bir bakınız, herkes saçmalar, ama söylenen..yani söylediğim her şey..yalan sanırım. tolga çevik'in sözleriyle dileniyorum şimdi:
bir ışık alsın gözümü
tamam deyip bulayım çözümü
bir bilge ki ben yapsın beni
umursayıp duysun sözümü
yalan sanırım kimi çözümü
doğrular buruşturur benim yüzümü
herkes yolda gider benden öte
ben ben olalı bulamadım özümü
bir el alsın elimi
bükülmez kılsın belimi
bir bilge ki ben yapsın beni
umursayıp duysun sözümü
yalan sanırım kimi çözümü
doğrular buruşturur benim yüzümü
herkes yolda gider benden öte
ben ben olalı bulamadım özümü
çok hoş manevi değerler içeren bir şarkıdır. üstüne sözlerini tolga çevik yazıp da müziğini özer atik yaptıysa. bir de beraber seslendirdiler ise tadından yenmeyecektir. insanın ruhunu okşar ve oldukça anlamlıdır.
tolga çevik in 2008 de yazdığı ve özer atik in bestelediği, ancak benim seneler sonra dün gece arkadaşım hoşgeldin programında ilk defa dinleyerek sağlam bir mağara terk örneği verdiğim muhteşem düet şarkısı. tiyatro sahnesindeki versiyonuna da şuradan ulaşılabilir:
yalan sanırım kimi çözümü
doğrular buruşturur benim yüzümü
herkes yolda gider benden öte
ben ben olalı bulamadım özümü
tolga çevik in on parmağında, sayısız marifetler olduğunu gösteren şarkıdır. yeni versiyonu ile daha güzel olmuştur, sesi de gayet iyidir. hele ingilizce şarkı söylediği zaman kendimden geçiyorum.