Öyle sanıyorum ki, bu düzmece haberler ve bana göre parodiler ışığında cahil kesimi ağlatarak ya da süphanallah çektirilerek yapılmaya çalışılan din bezirganlığı günahların en büyüğüdür.
Bu müspet doğrular ve araştırmaların neticesinde ulaştığım sonuçları paylaşma noktasında epey bir muallakta kaldığımı belirtmem gerek. Zira, din bezirganlığı ya da toplumu enayi yerine koyma çılgınlığı akıl almaz bir boyuta ulaşmış durumda.
işte araştırmalarım neticesinde buz dağının sadece görünen kısmı diye nitelendirilebilecek gerçeklikler.
Madde 1 : Japon bir bilim adamı tarafından su üzerine okutulan kuranı kerim sonrası su moleküllerinin aldığı iddia edilen şekiller.
Açıklama. Konu tamamen yalan olmakla birlikte, Bu deneyi gerçekleştiren bilim adamı tarafından yapılan araştırmada Budist bir rahibe sevgi sözcükleri söyletilerek su moleküllerinin bu şekli aldığı açıklanmıştır.
Madde 2: Sahte cin resmi. 2000 yılında bir çok islami gazetede boy gösteren sahte cin resminin, çok sonraları Avrupa da bir müzeden alınmış görüntüler olduğu açıklanmıştı.
Konu ile ilgili resim.
(Konu ile alakalı; din bezirganlığına soyunan ve insanları korku paranoyasında dine yakınlaştırabileceği inancı ile yalan haber yapmaktan çekinmeyen sahtekar ve yalancı din sömürücüleri, Allah c.c kutsal kitabında, yalan söylemeyi yasaklamamış mıdır?)
Madde 3: Annesinin Kuranı kerimini yırttığı gerekçesi ile maymuna dönüşen kız resmi. Yine aynı resmin; Avusturya da balmumu koleksiyonu olarak çeşitli sanatçılarının eserlerini sergilediği bir sergiden çekildiği anlaşılmıştır.
Madde 4: Kızıldeniz de boğulan firavunun, secde halinde bozulmamış ceset yalanı.
Belki de en önemli konu başlığı olmasına rağmen, yıllardır bir çok dini neşriyatta gözlerimizi yorar hale getirilen çürümemiş firavun cesedi resmi ile ilgili yapılan son araştırmalar neticesinde, bu cesedin Kızıldeniz kenarında değil, 120 km uzağındaki bir çölde bulunduğu anlaşılmıştır. Bölgede bulunan bir çok ceset ve hepsinin kuru iklim şartları dolayısıyla doğal mumyalanmış görüntüsü bile, bu din bezirganları ve Müslümanları koyun gibi gören şerefsizleri uslandırmaya yetmemiştir. Konu ile ilgili bir çok belgeselin çekilmesi ve yalan bilgiler ışığında, insanlara sahte mucizeler göstererek cennetlik olduğunu düşünen haysiyetsizleri Allah c.c yüce adaletine havale ediyorum.
Bizler, sizin mucize diye yutturduğunuz, sırlar dünyası diye izletip insanları dinden soğutarak Allah c.c yakınlaştırma! Çabalarınızın neye ve kime hizmet politikası olduğunu çok çok iyi bilmekteyiz. Yalan haberler ışığında, yalan programlar ve sahte mucizeler ile hz musa karşısında sihir gösterisi yapmaya çalışan sihirbazlardan farkınız yok.
siyonist maşası sapık tarikatin müslümanlığı vehabilikle evangelistlik arasında eritmeye çabalamasının sonuçlarıdır. memleketin yüzde doksanı zahmet edip de kuran okumadığından bu adamları da müslüman zannediyorlar. islamiyetle alakaları yok bunların. asr-ı saadet'de yaşasalar itlaf edilirlerdi.