SALAKlıktır!
Yalan haberlerin fink attığı kirli bir sosyal medyamız var. Ve bu ortamda SALAK olmak çok kolaylaştı. Birisi ne niyetle olursa olsun yalan bir haberi Facebook, instagram, Twitter’de yayınlıyor. Nasıl olsa bunu paylaşacak çok Salak bulurum diyor. Ve öyle oluyor: Kim o paylaşımı kendi düşüncesine yakın buluyorsa hemen o heberin Sazan gibi üzerine atlıyor ve paylaşmaya başlıyor, kısa sürede yalan olan bir haber hızla yayılıyor. Doğrulanmamış ve kaynaksız bir haberi yaygınlaştırmak aslında ahlaklı bir davranış değil.
Sorun şu: herkesin paylaşmak istediği şeye bakarken kendine şunu sorması gerek: Ben SALAK mıyım? Kaynağı belirsiz bir haberin doğruluğundan emin olmadan yayılmasına katkı sağlıyorsan evet sen SALAK’sın.
Çünkü o haberi ilk paylaşan da öyle düşünüyordu: Nasılsa bunu paylaşacak çok SALAK vardır.
Gezi olaylarında aktrollerin nasıl camide bira içildiğine sazan gibi atlanıldıysa, darbe girişiminde ''askerin kafası kesildi'' yalan haberine de karşı taraf sazan gibi atlamıştır.
Kırmızı ayakkabılı başından vurulmuş polis.
Van daki askeri araç kazasında yerde yatan askerin yanında uzanan boğaziçi köprüsü bariyerleri.
Camideki bulunamayan bira kutusu.
Kabataşta yengenin üstüne işeyen satanisler .
Genelde hep belli kişiler kekleniyor bu haberlerde artık GDO lu israil tohumu ne yapıyosa bunlara.
