güzel ama yalnız olmayı tercih eden kız ile aynı kaderi paylaşan erkektir. değer yargıları kadar güzellik anlayışları da farklıdır. gözleri ile değil kulakları ile aşık olur. ya da en büyük aşkları roman kahramanları, şairler ve yazarlardır. onlarla kıyaslayınca etrafındakiler çok boş gelir. aklında son amerikan gişe filmine gitmek olan, bowling turnuvası yapan, çılgın içi boş partilere katılan insanlara akıl sır erdirememektedir. hayat bu kadar yoz ve yaşamak bu kadar basit olmamalı demektedir. keşke schopenhauer veya nietzsche ile aynı zamanda yaşasaydım diye içlenmektedir. bir süre sonra insanlara şans vermeye karar verir. kendi oluşturduğu duvarları yıkar, yeni bir aleme açılır. sıradanlığı öğrenmeye çabalar, insanları oldukları gibi kabul etmeye çalışır, her insan da ilginç bir yön bulur, onun üstünden arkadaşlıklar, dostluklar, aşklar geliştirir. zaman zaman sınırlarını zorlar mutlu olur, zaman zaman hayalkırıklığı içinde yüreği dağlanır. en nihayetinde lin yutang a hak verir: 'akıllı insan hem kitapları hem de doğrudan doğruya hayatı okur.'
yakışıklılığının nimetlerinden faydalanamayan erkektir. acınası bir hali yoktur zira ömür boyu yalnız kalmayıp mutlaka güzel bir kadının ilgisini çekecektir.
kafasındaki milyonlarca soru işareti* sebebiyle kararsızlık içinde bocalayıp durandır. vücut geliştirmeye gitmez, gezip tozmaktan hoşlanmaz, ortamların boku çıktığını düşünür, çok insan seçer. acınası bir haldedir hatta muhtemelen zamanla tipi kayar, çirkinleşir.
yakışıklı olup olmaması umrunda değildir. akşama kadar online oyunlarında yapacağı hamleleri düşünüp hayatını öylece sürdüren pasif bir erkektir. ama yakışıklıdır Allah'ı var. kızlar ona içten içe bir hayranlık duyar duymasına ama, kendilerinin sikinde olmadığını zannettikleri erkeğin malca tavırlarından dolayı kendilerini geri plana atar bu yavrucaklar. gel zaman git zaman bu durum değişir ve artık erkek kahramanımız büyümüş çok iyi bir şirkette iyi bir departmanda iyi de bir pozisyonda çalışır, kızlar ise artık ev-bark kurmuşlar, çoluk-çocuğa karışmışlardır.
Yakışıklı mı bilmem ama asosyal olduğu kesindir buralarda takıldığına göre.
Benim mesela o, özgüven eksikliği ve asosyal olma durumu herşey bok gibi.
En acısı da ne biliyor musunuz sorunumu biliyorken çare bulamamak.
Ama devran bana da döner elbet bir gün.