galiba doğru bir tespittir. sivaslı bir arkadaşım zengin godaman babası ile kavga ettikten sonra istanbul a kaçıp bir tanıdığının dolmuşunda dolmuş şöförlüğü yapar. bende istanbul a gittiğimde bu arkadaşımla buluşurum.arkadaş sevgilisi ile tanıştıracağını söyler ve bir bara sevgilisi ile buluşmaya gideriz. ve 40 yaşında bir kadınla 20 yaşında bir çıtır gelir. ben 20 yaşındaki çıtırın arkadaşın sevgilisi oldunu düşünüp diğeride annesi diye tahmin ederken 40 yaşındaki kadını sevgilisi olarak tanıştırır. neyse ben şok olmuşumdur. biralar içiler sohbetler edilir saat gecenin 3 ü olmuştur artık kalkma zamanıdır. bardan çıkarız arabaya doğru yürürken arkadaşım bana anahtarı uzatarak sen eve geç ben gelirim der. o an çok bozulurum ama belli etmem alırım anahtarı yavaş yavaş giderim. artık arkamdan ne olduysa bilemem telefonum çalır ve geri gelmem istenir bende yürü git lan çocuk mu oynatıyosun falan derken kadın telefonu alır ya ben rica ediyorum gel hadi der. kadını kırmamak için geri döner ve yanlarına giderim. sonra kadının evine gitmek için arabaya bineriz ve direksiyona ben geçerim. eve doğru giderken arkadaşım olum sakın evde kıza asılma sevgilisi var der. bende peki derim. neyse eve varırız içeri gireriz arkadaşla kadın bir odaya çekilir bende salano geçerim. salonda bir delikanlı ben yaşlarda ( o zamanki yaşım 21 ) ama feci yakışıklıdır. kızın sevgilisi heralde diye aklımdan geçiririm. sonra kız yanıma gelir ve mutfaga geçelim istersen der. biz kızla mutfağa geçeriz ama çocuk gelmez. sonra ben kahve içerken kız tekrar salona geçer bir 15 dakika gelmez ben tam sıkıntıdan patlamışken takrar kız gelir. biraz muhabbet ettikten sonra sevgilin neden gelmiyo hoşlanmadı galiba benden derim. kız güler aksine senden çok hoşlanmış der. ben anlamam kız devam eder o benim sevgilim değil kankam gaydır kendisi ve senden baya hoşlanmış diyip güler. iltifat mı yoksa hakaret mi ediyo bu kız bana derken pekte umursamam sevgilisi olmadığını öğrendim kıza asılmaya başlarım odasına geçeriz ve bi şeyler paylaşırız. sabahın köründe kızın odasının kapısı tak tak dövülmeye başlar. hemen toparlanıp kapıyı açarım arkadaşımdır şok olmuştur gördüğü manzara karşısında. ama çaktırmaz hadi gidelim der ve çıkarız veda edip evden çıktıktan sonra olum naptın sen nasıl becerdin lan sevgilis evdeyken der. bende olum sevgilis değilmiş kankasıymış çocuk gaymış anlıyacağın derim. arkadaş ooo desene bundan sonra onada çakacam diye iğrenç bi espiri yapar. the end.
(bkz: her erkeğin gay olması) durumuyla aynıdır. çünkü yakışıklılık ve güzellik kişiden kişiye değişir. yani bir erkeği yakışıklı bulacak bir kız vardır illaki. bu yüzden tüm erkekler yakışıklıysa tüm erkekler gay olabilir. p => q ise q => p olabilir. ***
+şu çocuk da çok yakışıklı yaa.
-evet, gözleri filan da çok güzel.
+ay çok da güzel gülümsüyor.
(adamın sevgilisi gelir, karşısındaki sandalyeye oturur.)
+bence gay bu, hem çok yakışıklı olanlar hep gay oluyor.
-ama sevgilisi...
+yok yok kesin gaydır bu.
Gay olan erkeğin , kadın aklıyla düşündüğü için , kendine daha fazla bakım yapması , dış görünüşüne daha fazla önem vermesi , yakışıklı 'Görünmesi'ni sağlar .
şimdi bütün yakışıklılar gay miş gibi bir hatası var bu başlığın ki şiddetle kınarım. ama gay lerin yüzde sekseni yakışıklıdır, bunda hemfikirim. total ziyan olarak yorumluyorum. içim yanıyor.
kadın-erkek ilişkisi, temelinde bir çeşit üstünlük ilişkisidir. gizliden gizliye, derinden bir mücadele içermesi de bu sebebe binaendir zaten. yakışıklı erkeğin gay olması halini de sonradan edinilmiş bir gaylik, yani heteroseksüellik, biseksüellik ve nihayetinde gaylik sürecinin sonucu olarak değerlendirirsek şayet, bu sürecin nedenini de cinsler arasındaki üstünlük savaşına bağlamak mümkün olabilir. zira yakışıklı bir erkeğin herhangi bir kadına üstünlüğünü kabul ettirebilmesinde o kadını elde etmek bir puansa, o kadının beğendiği erkeği de elde edebilir konumda olmak en az beş puanlık harekettir. *