kesilme sığası abazanlarla sınırlanmış olan adacık kızlardır bunlar... bütün gün cafe-kantin tarzı yerlerde oturup, kimseyle çıkmamayı amaç edinmiş, gösterip vermeme prensibini arşimetin suyun kaldırma prensibiyle bağdaştırarak, milletinkini kaldırmaya çalışırlar sadece...
biliyor, abazandan başkası bakmaz buna, o yüzden eli ayağına karışır... ellerle saçları düzeltmeler falan başlar, boynunu kaşır... kendince şuh bakışlar atar...
önce bi tuvalete gider, iki amacı vardır;
birincisi, sabah astarını attığı boyanın üzerine kat geçecektir, eee bakımlı kız imajı verecek ya...
ikincisi de, arkasından gidecek miyim... lan anten beyinli, sen gel benim peşimden...
neyse katkı kredisi vesilesi ile avon dan taksitle aldığı boyaları yüzüne sürer gelir... e tık yok anasını satayım, jön skine sallamıyor bunu...
gerzek ya bu; masayı boşalttırır bu sefer de, çekiniyorum ya masasına gitmek için... boşalır masa tamamen zaten yanındakiler de ondan farksızdır, sırayla tuvalete gider gelirler... tahminimce hepsi ortak olup tek ruj almıştır... neyse şanslarını dener diğerleri de ama masayı boşalttıran ilk görendir... onun hakkıyım.. siktir lan oradan...
aslında üstlerine pek gidilmemesi gereken kızlardır da... lan adam gibi biri çıkmamış ki karşılarına, çıkınca ne yapacaklarını kestiremiyorlar... da biz de kızılay değiliz ki kardeşim öyle herkesin elinden tutalım...
nacizane tavsiye, abazanlarla takılsın onlar, en azından tecrübe falan kazansınlar, sonra belki düşünürüz... en azından öpüşmeyi öğren öyle çık lan karşıma...**
-hasktr ne yakışıklı lan, ee ben de fena sayılmam, ne ne baktı mı o bana, bana mı baktın yakışıklı? hımm bakıyo galiba dur topla kendini kızım, sakin ol, evet bakıyo, ehehe haksız da sayılmaz, bakıyım bi, ohhhh maşallah gözler de yeşilmiş, ciddi ciddi kesiyo emi, neyse zaten fazla yakışıklı değil, ahhhhhhhhhhhhhh *