Issız yıllarına düştü ömrümün yolu
giderim giderim çöl çekilmez önümden,
benimle yürüyenler ayrıldı birer birer
çöle tercih ettiler suların kokusunu
Başı dumanlı dağlar yerli yerinde
köpükleri türkülü derin denizler de,
yorulan maratoncu zamansız yitirdiyse
menzilde bekleyen gülün günahı ne?
Alevlerin içinden geçiyor aşkın treni
uzak iklimlere taşıyor yaz yatağını,
umulmadık durakların hain hançeri
kefen biçiyor aşığa yakasız gömlekten
Kumun dağ halini bildiğimden olacak
ürpertilerle geçiyorum mayınlı alanları,
yüreğimi kabartıyor Nisan bahçeleri
yıkılmadan yürüyorum önümdeki sahrayı
Yanmalar düştü payıma sonu ölüm yolumun
ağaçtan bir dal düşse ormandan eksilse ağaç
yağmurlar yağar yine ışığa yönelir pervane
yarım kalan yerinden devam eder bu şiir. **
takım elbise içine aldıklarım dışında son 3 yıldır tek tercih ettiğim yaka tipi. gayet rahat. gömlek dışında da güzel duruyor. kahrolsun yakalı gömlek.