özellikle, şefle birlikte barış çubuğu içmeleriyle başlayıp, totemle konuşmaları ve "olm yaramıyosa içme len." repliğiyle son bulan yaklaşık 5 dakikalık bölüm izlenmeye değerdir. bu bölüm cem yılmaz'ın gözlem yetisinin ne düzeyde olduğunu açıkça göstermektedir.*
bunu seyretmek için kış günü harcadığım o süreye yazıktı. sinemadan dışarıya çıktığımda kardan dolayı yolda trafik ağır aksak ilerliyordu. güç bela bir otobüsün içine sığdırmayı başardım bedenimi. yolda hem kendime, hem filime, hem de trafiğe sağlam kaydım...
vasat, olmamış, gülmedim, etmedim demeden önce ön yargılarınızdan sıyrılarak bir kaç kez daha izlenmesini şiddetle tavsiye ettiğim filmdir. lakin cem yılmaz filmlerinde hemen alınan yada duyulur duyulmaz kahkalarla gülünen esprilere çok yer vermiyor. sinemada izlediğinde seni hiç güldürmeyen replik bir kaç kez izlendikten sonra aklına yer ediyor ve gün içinde olmadık bir yerde aklına yada karşına gelip seni güldürüyor.
--spoiler--
amerikan humoru s.ktiğimin humoru
--spoiler--
ilk defa sinemaya gitmeden dvdripini edinip izlediğim cem yılmaz filmi.
olmuş mu?
buna peşinen cevap veremem, gora'yı sinemada 4, arog'u 3 defa izlemiş birisi olarak.
ama teknik açıdan mükemmel çekimler yapılmış es geçmeyelim bunu. amerikan sineması tekrar westerne başlasa ve bunun için geçmişte italya'yı kullandığı gibi ülkemizi kullansa fena olmaz kanısındayım.
bazı yerlerde bayanların anlamayacakları bir hayli espri vardı. cem yılmaz bir erkek filmi yapmış bunu söyleyebilirim.
ben inatla kendisinden hokkabaz tadında birşeyler bekliyorum.
ayriyten acayip şişmanmış film çekilirken dikkat dikkat diyorum.
filmi ilk izlediğimde eh dedim. sonraki izleyişimde daha bir güldüm. ve bir daha izledim. baktım ki defalarca izlediğim halde hala gülüyorum. film gerçekten güzeldi. kalitesini anlamak için birkaç defa izlenmesi gerekiyor. üfle, oh.. *
--spoiler--
- ben bir şey söyleyeceğim. ben sizi çok sevdim efendim. çok muhterem bir insansınız. yani size yapılan zulüm gerek... şef bi püsküt müsküt var mı ya.
/ hadi artık yatma vakti
- aziz efendi benim ayağım yok. aziz efendi ayağım yok.
+ olum var bende 2 tane nerde lazım olucak. ayak ayak üstüne mi atıcan.
--spoiler--
"yalın ayak, başı kabak
gezdik hep garb-ı alem
kimi yahşi kimi vahşi
kimi erbab-ı kalem
unvanın hıyardır ama
diyelim bari badem
ver sokayım çizmene
hediye olundu madem..."
şiiri ;
dvd'si çıkana kadar arkadaşlarla içinden bir türlü çıkamadığımız tartışma konusu olan film.
sigortam devam edecekmi gibi abuk subuk espirilere gülen insanların beğenmediği film, ulan daha ne olsun bir şerif izledimki bu filmde evlenere şenlik.
cem yılmaz'ın son filmidir. içinde çok ince espriler ve göndermeler vardır. filmi birkaç kez izlemek yetmez, film hakkında yapılan yorumları da takip etmek gerekir.
yahşi batı cem yılmaz ın diğer filmlerinde olduğu gibi kısa kısa skeçlerin zorlama birleşkesi şeklindedir. bu filmdeki zorlama senaryo özellikle finalde can sıkıcı bir hal almıştır. ama bu cem yılmaz ın esprilerini perdelememelidir bence. zira şahan recep ivedik te "sana kabaran bişeyler var" dediğinde katıla katıla gülen bizler. bu filmdeki pek çok espriyi es geçmişizdir. en basitinden beyaz saraydaki zenciye övgü yağdıran cem yılmaz a zencinin verdiği cevap çok güzel bir göndermedir.* farkındamısınız bilmiyorum ama abd başkanı barrack obama beyaz sarayda bir zencidir. bu ve bunun gibi kıvrak zeka ürünü pek çok espriyi barındırır bu film.