cem yılmaz'ın çıtasını iyice düşürdüğü film olmuştur. evet, film eleştirmenliği bana düşmez, ben eleştirmen değilim ama cem yılmaz'ın senaryosunu yazdığı diğer filmlerle mukayese edildiği zaman fark açıkca ortada. nerde bir hokkabaz, gora, nerde yahşi batı.
"bel altına çok vuruyor" eleştirisi ne yazık ki çok doğru, sadece birkaç yerde sizi güldürecek çok akıllıca espri var. film boyunca gülümsemekten öteye gidemiyorsunuz. filmin sonundaki kamera arkası daha komik geldi bana.
cem yılmaz'a tavsiye verme hadsizliğine bile giriyorum burdan, belki okur: değerli abicim, hokkabaz gibi daha samimi, daha içten filmler yap, hayata dair söylediklerin daha çok hoşumuza gidiyor.
not: yok lan yok, şaka, çok güzel filmdi, gidin. hatta bir kere yetmez, en az 3 kere gidin. ne seveni varmış arkadaş.
zekice esprileri göz önünde bulundurursak film güzeldi. fakat küfürler ile güldürmeyi yine hedeflemiş cem yılmaz. başarmıştır da. sonlarından devamının geleceğinin bırakın sinyalini vermesi, ap açık belli eden film. insan biraz merak uyandırır arkadaş.
bel altı espirilerle seyirciyi güldürmeyi hedefleyen; oysa ki güldürmek yerine uyutan beklenenin bulunmadığı başarısız bir film, cem yılmaz filmi. devamının geleceğine dair son sahnede bize ufak bi bilgi veriyor. bu sefer beklentilerim çok düşük hadi bakalım.
bugün izledim. mükemmeldi. yani birader bu kadar ince esprileri bir araya toplar bir insan. bunu yaparken de bakın bakın burada espri yapıyorum diye ortalığı velveleye vermeden, filme kendini verenin yakalayacağı, biraz bilgi birikimiyle ya da konulara hakimlikle iyice seyrine doyup daha da ince esprileri yakalayacağınız bir film olmuş.
gidip babalar gibi sinemada izlenir vesselam. bana göre arog'dan daha komikti daha fazla keyif aldım izlerken.
--spoiler--
yalnız arkadaşın biri gayet hakim bir tavırla eleştiri yapıp bu filme olmamış derken, arabada ingilizce konuşuyorlar sonra bütün film türkçe'ye dönüyorlar bunu da açıklar herhalde diyordu. kardeşim bari filmi izlemeden yorum yapmayın yahu dedim bugün izleyince. i̇zleyip de anlamadıysa vay anam vay. bana göre de en sağlam esprilerden biri altyazılı haliyle dostum arabayı durdur tarzı olan konuşmanın türkçe dil seçeneğinde ana avrat kaymasıydı.
johnny walker esprisi gibi kfc esprisi gibi ince espriler de ince değilse pes diyorum ben.
--spoiler--
eğer 10 milyon civarı paranızın havaya uçmasını ve 2 saatinizi boşa harcamak istemiyorsanız filme gitmemenizde hiçbir sorun yoktur. zira cd sini alıp evde izlemeye bile değmez.
oyuncuların, özellikle de zafer algöz'ün oyunculuğunu konuşturduğu bir filmdir. prodüksiyon olarak da gayet başarılıdır. filmin geçtiği 19. yüzyıl amerika'sının oluşturulmasında, kostümlerde uğraşıldığı aşikar. başta, türk insanının diğer ülkeler tarafından nasıl göründüğü, bilindiği ile ilgili olmak üzere göndermeler bulunmaktadır yahşi batı'da. içerdiği bazı esprileri, filmi izleyen salonun çok az bir bölümünün anlayıp güldüğü de dikkatimden kaçmamıştır, buna örnek olarak da at sikinde kelebek esprisi verilebilir. sonuç olarak, izleyerek keyifli 1,5-2 saatin geçirilebileceği bir filmdir.
gayet güzel, başarılı bir cem yılmaz filmidir. şu ana kadar sözlük aleminin bir komedi filmini beğendiği görülmemiştir. o yüzden bu yorumları okuduktan sonra "gitmesek mi acaba ?" diye bir tereddüt oluştuysa silkinin ve kendinize gelin, fırsatını bulduğunuz an bu filme gidin. hatta benim şahsi kanaatim bu film arog'dan da kat kat iyidir.
zafer algöz'ün döktürdüğü film. adamın bu derece komik olduğunu bilmiyordum.*
oyunculuğunu beğenmediğim tek isimse demet evgar. aslında diğer filmleri ve 1 kadın 1 erkek dizisinde müthiş olan oyunculuğunu burda pek göremedim, ya da bana öyle geliyor. belki de ona bu tarz komedi yaramıyor.
ancak bütünüyle gayet eğlenceli ve komik. gidin, biraz olsun gülün ve neşelenin, kasmadan birkaç saat geçirin. sonuç olarak tipik bir cmylmz yapımı ve olmuş.
şahsi beğenimce de, gora ve arog'dan daha iyi buldum.
beğenilmeyecek film değil ama trollük peşinde normal hayatta ve sözlükte çok adam var bunu kabul edip öyle gidin, beğenip beğenmemek ayrı ama yarısında değil sonunda bile çıkılmayan derli toplu gayet neşelendiren müthiş göndermeler barındıran iyi bir film. Trolleri ve gerçekten beğenmeyecek olanları tenzih ederek (ki gerçekten beğenmeyenin az olacağını düşünüyorum) bu hokkabaz ve her şey çok güzel olacak tarzı filmlere öykünen kesime söyleyeceğim var, 2 filmin gişesi toplamda gora'nın yaptığı gişenin yarısına eşit olurken gidip sinemada izlemeyip, yok karavanı unutmuşlar yok çalıntıymış yok komik değilmiş diyen bunlar değilmiş gibi şimdi aynı filmi neden yapmıyorsun demek ahmaklık en hafif tabirle. bu filmde göze çarpan yüksek maliyet ve teknolojinin daha ustaca kullanılmış olması hususu bence ayrıca gayet oturaklı ve gedikleri kapayıcı bir senaryosu var. örneğin filmde herkesin türkçe konuşması sorununu çok zekice çözmüş cem yılmaz ve filmin bir iki yerinde aslında ingilizce çekilmiş de dublajlı izliyormuşuz gibi ingilizce'ye çevrilince aynı anlamda olmuyor tabi tarzındaki replikleriyle çok ustaca bir sunum ortaya çıkmış diyebilirim. şahsi kanaatim pek neşeli pek güldüren bir hikayeyi dinler gibi kendisini dinlettiren bir film gidip sinemaya izlenmeli (ki iki veya üçü bulacak benim izleme sayım öyle tahmin ediyorum). recep ivedik meselesine gelirsek o da çeksin o da izlensin ama sinema budur komedi budur cem yılmaz'a gülmedim abi falan demeyin dilinizi kırarım o kadar terbiyesizleşirim. ha küfür diyene de allah şifa versin diyorum sadece karikatür dergisinde çizer olarak başlayıp buraya gelen adamın yaptığı işten bahsediyoruz, karikatürde küfür var pornografi bile var ama aynı işi görsel olarak yapacaksan yok, hatta basit ve ucuz iş sayılacak kusura bakmayın daha ağır terbiyesizleşirim. oturun adam gibi izleyin beğenin veya beğenmeyin angutlaşmanın alemi yok.
Güzel bir film.
kaliteli esprileri olan arada argonun dibine vuran bir cem yılmaz filmi. Esprilerin çoğı genel kültür gerektiren cinsten. (bkz: Güldürürken düşündürmek)
sözlük yazarlarının ve atilla dorsay'ın sinemadan anlamadığını gösteren türk filmi. atilla dorsay'ı biliyordum ama sözlük yazarları beni şaşırttı. neyse filme gelelim. bir kere o filme çocuğunuzu götürmeyin çok küfür var. yok aslında küfürden değil sinemaya sevişmek için gelen çiftler yüzünden. çocuğunuz bunlar ne yapıyor diye sorabilir. film gene arif abi üzerinden gidiyor. konusunu falan anlatıp gerizekalı gazeteciler gibi kendime küfrettirmeyeyim sadece filmin sonunda hemen sinemadan çıkmayın pişaman olursunuz. [tam olarak yeni seans için gelmeye başlandığını görene kadar bekleyin. hatta bir ipucu vereyim ozan güvenin ayağına kurşun yediği bölümü görmezseniz isyan çıkartın
neşeli hayata yılmaz erdoğanın ustalık filmi diyen hödükler bu filmi beğenmiyorsa anlayın ki cem yılmaz'ı zerre miskal sevmiyorlar.
esprileri yakalayabilenler için gayet güzel ve keyifli film. arada komutan logar a da selam çakmışlar. ayrıca belirtmeden geçemiycem, ozan güven hiç bu kadar yakışıklı görünmemişti gözüme.
sözlük otamlarının çok bilmiş ulema tayfası tarafından eleştirilen ama tarafsız olarak yorum yapılacaksa; şu ana kadar en çok güldüren cem yılmaz filmidir. jeneriği, oyunculukları, konusu iyi ama özellikle yarattıkları western kasabası mükemmeldi.
finalinden anladığımız üzere sanırım devamı çekilecek bu filminde. ve ayrıca son karede çince yazan yazının anlamını bilen varsa aydınlatsın bizi lütfen.
Bu filmi beğenmeyenleri anlayamadım.Adam daha ne yapsın be.Gayet koparan yerleri vardı.Kabullenin artık şuan türkiyede en iyi komedi filmini cem yılmaz yapıyor.
Helal olsun cem yılmaz.
Edit: Birde ilk devreye girdiğinde yanımdan geçen bir baba çocuğuna ''çıkalım mı filmden çok küfürlü '' dedi.Bir çocuğa baktım bir adama baktım. 6 yaşındaki çocuğu sen ne halt götürüyorsun o filme be adam sanki bilmiyosun o filmin küfürlü olacağını.
--spoiler-- zafer algöz'ün ali şen gibi konuşması * beni epey uyuz etmiştir. tamam süper rol yapıyor olabilir ama bence o filme bu karakter oturmamış keza özkan uğur'un da canlandırdığı karakterin şivesi çok iticiydi.
bunun haricinde film güzeldi, hoştu fakat zorlayıcı espriler vardı özellikle "çak" olayı ve "fırtına öncesi sessizlik" esprileri çok uzatılmış. aklımda kalan bir kaç güzel espri ise google ile olan, günah çıkarma sahnesi, kelebek sahnesi, kızılderili barış çubuğu içme sahnesi vs...
osmanlı ile amerikan'ın kültür çatışmasından doğan olayları güzel bir şekilde analiz etmiş ve işlemiştir.
şunu söylemeden geçemeyeceğim, genelde esprilerin çok ince olduğuna değinilmiş, evet aslında öyle ama o kadarda ince değil hani illa çok zeki olmaya gerek yok biraz çevrenizde olan bitenden haberiniz varsa cem yılmaz'ı takip ediyorsanız sizde çok rahat o esprileri anlayıp gülebilirsiniz. bakın ben diğer yazarlar kadar zeki olmamama rağmen benim bile gözümden kaçan espri olmadı ya da ben öyle düşünüyorum. bunu yazmamın sebebi gerizekalı arkadaşları "ulan biz anlamayız o zaman gitmeyelim" düşüncesinden uzaklaştırmak.
--spoiler--
cem yılmaz'ın eğlenceli filmlerinden sonuncusu. filmde tahmin edildiği üzere öyle muhteşem bir öykü yok. zaten cem yılmaz filmine gidenlerin böyle bir beklentisi olduğunu da sanmıyorum. diyaloglar, ince ve klişe esprilerin harmanlanması, göndermeler ile kırıp geçiren bir film olmuş. yer yer argo da kullanılmış ama nedendir bilmiyorum şahsen bu adamın filmlerindeki argo beni rahatsız etmiyor, dozunda ve yerinde oluyor.
estetik geçişler de yapılmış. film arası için verilen replik çok hoş bir ayrıntı olmuştu.
bu filme gidip gülmeyen biri ya cem yılmaz sevmiyordur ya da esprileri yakalayamıyordur. aksi halde gülmemek imkansız. tabi şöyle bir film daha var ki; (bkz: recep ivedik 3) bakınızda verilen bu filme gülüp, yahşi batı'ya gülmüyorsanız bir daha komedi filmi izlemeyin derim.
burada yabancıları sevmezler yerlileri hiç sevmezler sloganıyla ülkemiz insanının durumunu müthiş bir şekilde özetleyen film.
ulus devlet inşa sürecinde , milletin birlikte hareket refleksini sağlayan düşman üretme mekanizmasının , dışarıda düşman kalmayınca içeriye yönelmesini ve toplumu kamplaştırmasını hatırlatmıştır sanki...
kötü.
tamam cem abi entellektüel. tamam oyuncuların eline su dökülmez. tamam herşey kalite ama özünde varlığı olmayınca öyle bir boşlukta kalıyor ki... cem yılmaz iyi oyuncu, iyi karikatürist ve iyi bir gösteri sanatçısı. ama bence sinemada başarısız.
