tevrat’tan sonra kuranı kerim’in indirilmesi diye bir durum söz konusu. benzer ama farklı kutup iki inancın öğreti kaynağının derininde aynı yol çizilmiştir. farklı düştükleri kıstaslar oluşturulduktan sonra birinin değişip diğerinin aynı kalmasıdır, bildiğimiz kadarı ile…
septisizmini çağın hastalığı kötülüğe teslim edip kafayı yemiş toplumumuz halen aynı abuk subuk anlayışsızlık ve idrak faciasıyla dini terkibi değerlendirmeye çalışıyor.
yahudilikte de var, şurdan almış buradan geçmiş gibi ahmakça bir anlayış nasıl olur da bu kadar yaygın bir hal alır, çok şaşırtıcı.
peygamberler tarihinin salkım saçak görüntüsünü idrak edemeyen adam evreka evreka diye zıplıyor: "yahudilerde de var!"
aslında idrak etmesi için önce bundan haberdar olması gerekir. fakat adam herşeye o art niyetle yaklaştığı için mevzuuya halihazırdaki cahilliği nisbetinde yaklaşabiliyor. işte biz buna cahil cesareti diyoruz.
çıkar odaklı modern dünya bireylerinin tetkik ve tahlili vesveseye boğazlattıkları anlayışları sizi bir yere götürmez. anca mıy mıy da mıy mıy edersiniz.
sürrealist bir eser hakkında "yorum yapmak saçma, izle ve geç!" diyen bir kafa ve manadan, aramaktan, sezgiden uzak bu dinin idraksiz materyalistleri...
isevilik ve musevilik dönemin hak dinidir. aynı kaynaktan beslendiklendikleri icin değişmeyen ortak noktalari olmasi gayet doğal. islamla son nokta konulmuştur.
(bkz: Günaydın), hatta hristiyan rahibeleri bile giyiyor hepsi aynı kulturden geliyo, fark şu ki orda artık sadece ultra ortodokslar boyle giyiniyo. (bkz: ay ben şok)
