Bilmez ki mirzabeyoğluna işkence edenler hep fethullahçıdır. işkenceye namaz molası veren tiplerdir. Mirzabeyoğlu hep anlatır kitaplarında. Bu tipler şiir okur sabah akşam atatürkçülere sallar.(biz işkence fetvalarını fethullahtan, menzilden aldık dediğini söylüyor bir işkencecinin, işkence kitabında)
içlerinde neyin ne olduğunu gören gruplar vardır onlara da işbirlikçi der bunlar ne hikmetse mirzabeyoğlu da kitaplarında onları över.
saçma sapan sorularla boş sorularla yorulan zevattır. hayatı ıskalamanın anlamını bilmiyorsan beni oku. kısa ve öz tanımla av için hedefe nişan alırsın vuramazsan ıskaladı derler. hayatta böyledir işte.
evvela niçin yaratıldık ve niçin varız bunu düşünmeliyiz sevgili kardeşim.
yemek, içmek, gezip eğlenmek, çalışmak okumak, yazmak, hayatta kalmak için mücadele vs. hep bu mu!? yaşam bundan ibaret mi!?
hep bu olmamalı.
bunlar elbet ki insani hakikatler ve yaşam sebebine bağlı illaki olması gerekenlerdir.
ama hep bu mu, bundan ibaret mi!? bunları sorun kendinize. ve cevaplarla yüzleşmekten korkmayın...
şu hayattaki her şeyin bir nasip ve kader çizgisinde olduğunu da unutmayın.unutmayalım...
her insanın birbirinden alacağı ve birbirine katacağı iyi veya kötü şeyleri vardır. mühim olan, ıskalanmaması gereken neyi kimden nasıl aldığımızdır bir bakıma.
iyinin ve kötünün, doğruyla yanlışın didişmesi ve çekişmesi hep vardır ve var olacaktır. ve her şey zıddıyla bilinir bunu unutmayalım!
buradaki asıl önemli kişinin nerede durduğudur!!!
yani siyahla beyaz, acıyla tatlı, güzel ve çirkin vs misaller çoğaltılabilir.
ana ekran beyaz...
yazılar siyah..
ekran siyah olsaydı bu yazıyı okuyamazdık.
yazı beyaz olsaydı yine okuyamazdık, yazamazdıkda.
ne oldu? zıddıyla anlaşılır oldu.
her şey zıddıyla anlaşılır kısaca.
hayattaki hiç bir şeyin sebebsiz ve boşa olduğu düşünmeyelim.
görünen şeylerin altında görünmeyenler olduğunu bilelim.
düşünmek, analiz etmek, empati kurmak vs bunlar güzel şeyler.
zamanım daraldı ve kesmek zorundayım. size verdiğim nasihati kendime de veriyorum. akıl veriyor izlenimi oluşturmak istemem!
bunları eleyebilecek , yani ayırd edip kendinize yararlı olanı alabileceğinizi düşünüyorum.
hayatın geriye dönüşleri yoktur, hayatın her anı son kez yaşanır sevgili kardeşim.
şunları unutmayalım kardeşim, üzerinde düşünüp hatırımızda kalırsa bize fayda sağlamış olur.
selamlar...
-fikir soru sormakla başlar, cevap aramakla devam eder...
-aradığını bilmeyen, bulduğunu anlamaz.
-bilgi iki çeşittir… biri mevzuu bilmek, diğeri ise o mevzuu nereden öğreneceğini bilmek.
-düşünmeden öğrenmek, vakit kaybetmektir.
-bilmek ve yine de bilmediğimizi anlamak, en yüksek başarıdır; bilmemek ve yine de bildiğini sanmak, hastalıktır.
-şuursuz ilim, ruhu tahrip etmekten başka bir işe yaramaz.
-islam estetik idrakinin temel taşı: doğrunun olmadığı yerde güzel de yoktur !
tamam koçum. akıllı da sensin, paşa da sensin, sıyırtma olan benim.
benzeri pisliklerini ortaya dökmezsen sorun yok.
ibneliklerle uğraşma meraklısı değilim zaten.
ayrıca kendine bir iyilik yap ve zavallı olduğunu düşündüğün insanlarla muhatap olmamak adına, yazarken düşün biraz.
hadi kal sağlıcakla.
Bana karşılık yazdığı entrylerde anneme laf eden biri için ne kadar güzel erdem nağraları atmışsın.
Yarım aklınla benimle uğraşma.
Zavallısın ve zavallı kalacaksın.
içindeki pislik seni ilgilendirir arkadaşım.
kaldıki çok ta temiz biri sayılmam bende.
ve burada ne kimseye bilgiçlik, ne de ukalalık yapmak niyeti de taşımıyorum!
ama sen içindeki pisliği ulu orta dökersen birileri de kalkıp bunu yüzüne vurur! bu da zoruna gitmesin.
hiç bir mevzuda genelleme yapamayız.
yaparsak elbet ki birileri buna karşılık verir.
sonrada gider onun nick altına ''fikri, yok, beyni yok, şöyle meczup, böyle bilmem ney'' yazarız.
bu da kişnin acizliğini gösterir!
gerek yok, gerek yok.
insanların değer verdiklerine sövmek kimseye bir şey katmaz.
küfrün ve hakaretin sonu yok. kimse kimsenin bam teline basıp orospuluk yapmazsa problem olmaz.
eleştiri yapmakla hakaret yapmayı karıştırmayalım.