insanın içine hayatı, hüznü, sevinci dolduran eylem. ıslanırsın , koşarsın koştukça daha da coşarsın. sevdiğin insanı daha da seversin ya da ayrılık sonrasıysa koştukça ondan kaçıyormuş-uzaklaşıyormuş hissi verir insana. gökyüzünü içinde hissedersin ve benliğine yaklaşırsın. fakat gece de ateşlenme gibi bir yan etkisi vardır o da ayrı mesele.
ıslanırken bir taraftan da terlemek, yorulmak dışında bir anlamı yoktur. yağmur bir doğa olayıdır ve hiçbir romantizmi yoktur. insanların bu tür şeylere bir melankoli yükleyip kendilerine birer mit yaratma içgüdüsü oldum olası komik gelmiştir ve gelmeye de devam etmektedir.
yağmurlu havada sevgiliyle el ele yürümek
mum ışığında sevişmek
vapurda cigara içmek
manzaralı bir mekana gidince kendini bir bok sanmak vs.
çoğunlukla beşiktaş taraftarlarının yaptığını düşündüğüm eylem.
--spoiler--
Yağmurlu bir günde görmüştüm seni
üstünde çubuklu formalar vardı
bir anda tutuldum aşık oldum ben
hayatın anlamı Siyah beyazdı
ölümle yaşamı ayıran çizgi
siyahla Beyazı ayıramazki!
her yolun sonunda ölüm olsada
sevenleri kimse ayıramazki
daha az islanacagini dusunen bunyenin yaptigidir. halbuki arastirmalar gostermistir ki islanma acisindan ayni mesafeye hizli adimlarla gitmek ile kosmak arasinda buyuk fark yoktur.