2012 Mayıs ayında TBMM'den geçen mütekabiliyet yasasının uygulama esasları, iki aydır Bakanlar Kurulu'nun onaylayacağı listeyi bekliyordu. Yenilenen listeye göre, halen 53 olan Türkiye'den şartsız gayrimenkul edinme hakkına sahip ülke sayısı 129'a çıkarken, 52 ülkeye özel sınırlamalar ve izin şartları getirildi.
Suriye, Ermenistan, Kuzey Kore, Küba, Nijerya ve Yemen 181 ülke arasında yer almadı. Bu ülke vatandaşları Türkiye'den gayrimenkul satın alamayacak.
Yabancılara gayrimenkul satışlarında patlama yaratması beklenen düzenleme ile Çin, Danimarka, Doğu Timor, Fiji ve ilişkilerimizin kopma noktasında olduğu israil için bir mesken sınırlaması getirildi. Ürdün'e ise 2 mesken ve 1 işyerinden fazla gayrimenkul satışı yapılamayacak.
yazarın notu:
10 yılda 300 milyar dolar gelir bekleniyormuş ancak arap akını sayesinde ev fiyatları uçmuş durumda ve bu yasa sayesinde tc vatandaşının da cebinden konut alımı için daha çok para çıkmaya başladı. özellikle 2014 yılı itibariyle konut fiyatları uçmaya başladığı için ben ve benim gibi tam konut almaya kendini hazırlayan vatandaşlar, üçün birini alacak hale geldiler.
bana bu ülkenin topraklarının % 0.5'inin satıldığını -veya kullanım hakkı verildi deyin orası o kadar da önemli değil- hatırlatan mesele.yabancılarda, özellikle israilli'lerde yeşil dolar'ların bol olduğunu kafası basan herkes biliyor.aynı israil'in sınırları belli değil, anayasasında benim sınırlarım şurada başlar şurada biter diye bir ibare, bir kanun maddesi bulunmamaktadır.uçuk gelebilir ama arz-ı mevud denen de bir hayali var.parası bol, aklı üç karış havada olan bu terör devleti tüm dünyaya meydan okuyor mu?okuyor.amerika ve hempasının yerli işbirlikçiler ve dış güçlerle birlikte israil'in çıkarları doğrultusunda çalıştıklarını biliyor muyuz?biliyoruz.hal böyleyken türkiye'de satılan veya kullanım hakkı yabancılara verilen toprakların gelecekte bir tarafa eklemlenmemesi de zannımca düşünülemez.ulus devlete geçişte elimizden ne kadar toprak çıktığını hepimiz biliyoruz.şimdi kabile devlete geçişte, üniter yapının tarumar edilmesinde toprak satışları üzerinden kovalanan hedefi ve planları da görmek gerekiyor.yarın çok geç olabilir.özellikle sistem içine çöreklenmiş olan masonlar, sabataistler ve kemalist zorbalar insanların giyim kuşam ve yaşam alanlarıyla uğraşırken başımıza geçmişte ne çoraplar ördüklerini, bize ne zararlar verdiklerini hatırlatıyorlar.bir tehcir meselesiyle 94 yıldır emperyalizm'in nefesini ensemizde hissettirdiler ve hala nelerin olabileceğini kestiremiyoruz.yarın öbür gün bugünleri mumla arayacağız gibi geliyor bana.bu işleri organize bir biçimde yapıyorlar ve bizden bu işlerde art niyet aramamamızı istiyorlar.
kesinlikle devletin bir kanun maddesi ile sınırlama getirmesi gereken hatta tamamen ortadan kalkması gereken durumdur. bu ülkenin evladı olan bu ülkeye emeğini,terini vermiş , kanını, evladını feda etmiş fedakar türk halkı kendi evini alabilmek için yıllarca çalışırken . bir zamanlar milli bütünlüğümüze göz dikmiş bir takım şahısların yatlarıyla bir ege koyunda gezerken beğendiği bir evi sadece parası var diye hemen elde edebilmesi kabul edilemez bir durumdur. savaş meydanlarında alamadıkları topraklarımızı şimdi kanunlu nizamlı bir şekilde belgeli melgeli alabilmektedirler. ve bu durum "para gelsinde nerden gelirse gelsin" zihniyetine sahip olanlar varolduğu sürece devam edecektir.
Sistemli olarak yapılan bir olaydır. özellikle israil'in parmağı vardır bu işte, hatay ilini referandum ile suriye'ye katma isteği doğrultusunda özellikle ve bilinçli olarak oralarda mülk edinilmesidir
