adi yusuf olmasaydi 34 yasinda 1 sezonluguna parlamazdi.
adam gibi calisir, adam gibi idman yapar, bos zamanlarini yan gelip yatmak yerine idman yapmayla degerlendirir, yetenegini dibine kadar kullanir besiktas'ta oynadigi topu 20 li yaslarinda oynar basar yurtdisina giderdi.
hagi bu ulkenin en buyuk oyuncusu olmasina ragmen idmana ilk gelirmis ve digerlerinden 1 saat sonra cikarmis tesislerden, emre Belözoğlu buralara geldiyse kendisini o 1 saatlerde yetistiren hagi'nin de payi büyüktür üzerinde.
velhasil mesele o adamin kimligi degil, ondaki disipline olan hayranliktir.
senin mesain 9-5 ise, o gün yapman gereken seyi saat 2 de bitirmissen mesela sen o kalan 3 saati bos gecirirsin ama o adam mesaisini dolu dolu kullanmaya ozen gosterir. 2 de isini bitirdiyse kalan 3 saatini onu gelistirmeye harcar.
mesele bundan ibaret. italya'da altin bidon secilen melo burada 4 senede ligimize damga vurabiliyorsa demek ki elimizde yabanci hayrani olmak icin yeterli sebepler var.