ece vahapoğlu'nun il halk kütüphanesinde bo$ bo$ dolaşırken gördüğüm ve mesai saati bitene kadar okuduğum kitabı.
gerçekten de iyi öneriler sunmakta. ama bence yine de yetersiz bir kitap.
dil dile değmeden öğrenilmezmiş derdi dedem. o sebeple kitapla falan olmaz bu işler. bulacaksın 90-60-90 bi hatun ingilizce bileninden 2 haftada şakımazsan ben de bişey bilmiyorum.
iki alternatifi var kanımca. birincisi bizzat o yabancı dilin konuşulduğu ülkeye gitmek, ikincisi o yabancı dilin konuşulduğu ülkeden gelen biriyle beraber olmak. yabancı dil kursuymuş, bilmem kaçıncı kura gitmekmiş hikaye hepsi para tuzağıdır efendim. pratik olmadan gramer düş kırıklığından başka bir şey yaratmaz.
çizgi film izlemek de bu yöntemler arasındadır. zira çizgi filmler genelde çocuklara hitap ettiği ve dil gelişimlerinin daha düzgün olabilmesi amacıyla nispeten daha duru ve özenli seslendirilirler.
doğuştan öğrenme özürlü olduğumuz yöntemlerdir.genelde yabancı dilden kasıt ingilizce olduğu için, ingilizce bilenlerin de bu özrü üzerinde taşdıklarını da unutmamak gerekir.neden mi çok basit!çünkü ingilizceyi biraz biliyorsak ve üstüne de kurs, okul vb kaynaklarla takviye yaptığımız zaman her şey tamamdır!!!neticede dünya dilidir, bütün uluslar ingilizce konuşur, kıyamet kopana kadar ingilizce bize yeter anlayışı zaten yerimizde saymamızdan başka bir şey değildir!!halbuki ingilizce iyi bir alt yapıdır, diğer dilleri öğrenmeyi kolaylaştırır, basitleştirir!!!ama bizim için sınır çizgisidir, daha ileri gitmeyiz!!!oysa latin dilleri ingilizceden sonra daha da kolay öğrenilir:fransızca, ispanyolca, almanca, italyanca,portekizce, almanca ...
işte başka bir dile geçtikten sonra yabancı dil öğrenmenin yolları kollara ayrılır.o zaman alternatifler belirir, zira donanımlı insan kendine binlerce yol yaratabilir...
neticede dil öğrenmek bir bilgi zinciridir,bu zincirin kuvvetli olması gerekir;gerek kelime hazinesi, gerek öğrenilen dilin kültürü, gerekse kişinin sarfettiği çaba çok önemlidir.en önemlisi de başka bir dili öğrenmenin en önemli yolu anadilini iyi bilmektir;anadilindeki eserleri okumak, anadiline sahip çıkmaktır.zaten bir süre sonra anadilinizin dışına taşmaya başlarsınız.
güzide memleketimizde okullarda dil değil bilgisi öğretildiği için, öğrenilmesi zor görünen mevzudur.
okullarda verilen çarpık eğitime rağmen dil öğrenebilmek büyük bir başarıdır. Yabancı dil konuşmayı bülbül gibi şakımak, yani aksanlı dil konuşmak olarak dayatıldığı için çoğumuz bu işten soğuyoruz. Yine de el elden üstündür itikadınca kolayca dil öğrenme yöntemleri de var. Örneğin thought group denilen yöntem oldukça etkiliyeci. Merak edenler için;
