Yaptığım ve asla pişman olmadığım evlilik. Bir de oğlum vardır. Oluyor efendim. Oluyor. Tabi o kadar uzak bir kültürden değil eşim ama yine de yabancı.
sürdürmesi zor olan. bir arkadaşım ekolünden yola çıkarak anlatıyorum. 2 arkadaşım bu evlilik türünü gerçekleştirdikten sonra boşandı, bir üçüncüsünün evliliği ise çatırdıyor. yapılabilir elbet, ancak her şeyiyle tartmalı biraz da mantıklı düşünmeli insan. kavak yelleri havasıyla girilecek bir evlilik hesaba katılmayan kültürel, sosyal hatta yemek kültürüyle bile bozulabiliyor.
ileride yapmayı düşündüğüm eylemdir. türkle beraber olduk da noldu. ömrümüzden ömür gitti. daha güzel olmalarına rağmen kasıntı değillerdir, kültürlüdürler, bi kere futboldan anlar çoğu. ama oturup karşılıklı bi rakı içip dertleşemezsin o ayrı.
ileride başıma gelmesi yüksek ihtimal. yeri geliyor aynı dili konuştuğunuz sizi anlamıyor, fikirleri, geri kalmışlığı ile sizi boğuyor. şu hayata bir kere geliyoruz kim ne istiyorsa onu denemeli. bazen sorgulamadan yaşamak lazım.
Zordur. Kültür farkı bir problem teşkil edebilir. Gelin kızımız yabancı diyelim. Bizim taraf onlarla lisan açısından anlayaşamayacağı için herhangi bir durumda kafası şişen her şekilde bizim oğlan olacaktır.
yazacaklarımı yalnızca koreli bir bağyan ile evlenmeyi düşünüyorsanız dikkate alınız.
çünkü koreli ile yapılmış bir evlilik hayatınızı ya cehenneme ya da cennete çevirir. ben şimdilik acemi olduğum için ikisinin ortasında gezinmekteyim.
1- eşim olacak yeteneksiz insan yemek yapmaktan anlamadığı gibi önüme kimchi denen abuk şeyi koyduğunda patates kızartma görmüş bir çocuk gibi sevineceğimi sanıyor. gözleri animelerdeki o tuhaf karakterler gibi irileşiyor. yemeklerinden midem bulanırsa ağlamaya başlıyor. ben yemek yapmaya kalkar da beceremezsem o melun gözler çekildikçe çekiliyorlar. hoşnutsuzluk her halinden belli oluyor.
2- eşim olacak elf ile sokakta gezerken türkiye'de anaaa bak japon aman aman ne gözel tarzında laflar duyabiliyorsunuz.
kore'de ise bakışlar bu kez tam tersine erkek kişiye yöneliyor.
3- eşim olacak schumacher'in sözüne inanarak arabayı ona emanet ettim. hatırladıkça ağlıyorum sevgili sözlük.
4- bazen eşim olacak sherlock holmes tarafından takip ediliyor,bazen de telefonumun karıştırıldığını farkediyorum. aslında bu tripleri benim çok hoşuma gidiyor *
5- pek çok asyalı hatunun aksine koreliler kendilerine bakmayı çok iyi biliyorlar. eşinizin güzellik hanesinde görülen artı, cüzdanın boşalması riskini içerdiği için kocaman bir eksiye dönüşmesi ihtimalini bünyesinde taşıyor.
6- eşiniz olacak richie rich atmış yıl önceki atalarının aksine rahata fazlasıyla alışmış olduğu için otomatik olmayan kapıların karşısında bile şoka girebiliyor.
7- eş kontenjanından k-pop'a adım atıyorsunuz. benim mozart kılıklı yarim dinlediği her şeyi en az onun kadar hislenerek dinlememi istiyor. ben ona türkçe müzik açtığımda pek beğenmediğini davranışları ile belli ediyor. sinirlerim bozuluyor(niye türk popunu savunuyorsam).
(k-pop örneği olarak bütün gün kafamı ütüleyen şu güzide şarkıyı sizinle paylaşmak isterim sayın, saygıdeğer sözlük)
islam alimerine göre şöyle bir durumdur.Eğer ki müslüman birisi semavi dinlerden (hristiyan , musevi ve müslüman ) biri ile evlenirse bir sakınca olmaz. Ama bu erkekler için geçerlidir.
Bayanlar için daha farklı bir durum söz konusudur. Müslüman bir kızın hristiyan birisi ile evlenmesi hoş bir şekilde karşılanmaz ve sakıncalı görünür.
Bu durumda benim japon manitanın önce hristiyan olması ordan da müslüman olması laım.Ya da direk şintoizmden müslümanlığa geçiş olan mülsümleşme ile kelime-i şehadet getirmesi lazım.
akraba evliliğine sıcak bakmayanların gerçekleştirdiği eylem, yabancı uyruklu olarak da anlaşılır genlede ama doğrusu size yabancı olan biri ile evlenmektir. zıttı da var olan durum (bkz: tanıdıkla evlenmek)
çevreden gelecek tepkilere hazırlıklı olmayı gerektirecek durumdur.
evrak toplama ve bürokratik işlemler oldukça sıkıntılı. aylardır defalarca sormama ve araştırmama rağmen tamamen emin olmamakla birlikte evleneceğiniz kişinin ülkeye girerken şu belgeleri hazırlaması gerekiyor:
1- kendi ülkesinin nüfus müdürlüğünden doğum belgesini getirecek,
2- kendi ülkesinin nüfus müdürlüğünden bekar olduğunu gösteren belge getirecek,
3- Madde 2 deki evrak ile Türkiye'deki kendi konsolosluğundan fotoğrafının yapışık olduğu ve üzerinde sizin de adınızın soyadınızın yazılı olduğu evlilik izin belgesini alacak,
4- Madde 3 teki evrakı T.C Dış işleri Bakanlığı'nın ilgili birimine (Konsolosluk yönlendirecek) tasdik ettirecek,
5- Madde 1'deki evrakı ve pasaportunu noterden Türkçeye tercüme ettirecek.
6- Tercüme evraklar ile en azından ilçe büyüklüğündeki bir yerin evlendirme memurluğuna beraber müracaat edeceksiniz. ilçe diyorum, çünkü belde belediyeleri yabancılara nikah kıyma yetkisine haiz değiller.
7- Belediyedeki evlilik müracaatı formalitelerini yerine getireceksiniz. (Kan tahlili, istenilen sayıda vesikalık fotoğraflar, ikametgah ilmuhaberi vb)
8- Nikah harcı yatıracaksınız. (Yabancılarla nikah yapmak, 2 Türk'ün nikah harcına göre 8 misli daha fazla harç yatırmak gerektiriyor.)
çoğu zaman yurtdışı olanaklarından yararlanmak amacıyla yapılan eylemdir. ama gerçekten aşk için evleniliyorsa tebrik edilesi bir davranıştır. çünkü yabancı biriyle evlenmek tipik türk ailesi için biraz zorlu bir olaydır; bunlara göğüs germeyi gerektirir.