Ben olmadım ama şairlerin çoğu yabancı kadınlara aşık olmuşlar ve şair olmuşlar. Ha türk kadınları adamı şair yapamaz mı derseniz sevilirlerse neden olmasın ama biz erkeklerin de istemesi gerekir tabi. Adına şiir yazılmış kadın sevilmekten öteye çoktan geçmiştir zaten...
is yerinde bi kiz vardi. bu kiz alman bi gencle sevgili olmus. ama kizin ailesi dindar tutucu.
kiz kac kez almanya ya is diye gitti.
alman adamda geliyodu turkiye ye.
neyse sonra kizla alman ayrildi kiz bi turkle normal saclarini yana tarayan biri ile evlendi.
bir ara flyboys filmindeki lucienne karekterine aşık olmuştum. zor oluyor şimdi. sadece filmlerde hasret gideriyorsun ve dublaj/altyazı yoksa ne dediğini anlamayıp sadece mal mal izliyorsun.
Ilki küçükkendi. Çok küçük de değildim gerçi. Heralde çok fazla yabancıyla karşılaşıp durduğum için hiç sorun olmadı. Yarım yamalak türkçe konuşmaları bile tatlı geliyordu o zamanlar. Tam derdinizi anlatamamanız falan...
Yine de çok ağlamıştım arkasından.
Ikincisi tam aşk değildi. Ama o da etkileyiciydi. Işte bunlarin farklı bi tatlılıkları oluyor ona takılı kalıyorsun.
Heralde aynı tiplerden sıkılınca boyle oluyor.
Bunun haricinde birkaç da hoşlanma olmuştu.
Ama hepsinin...
Dünyanin en iyi erkekleri türk erkekleri ya.
Iyi ki varlar...
Hele aşkınız platonikse çok da akıllıca olmayan hareket. Sen burada kızın hayaliyle uyurken oralarda james'ler, tony'ler götürüyordur senin ilik gibi hatunu.
tanım; sizinle aynı milliyetten olmayan, aynı dili konuşmadığınız bir yabancıya aşık olmaktır.
kendinizi ifade etmek için dereye hendek atlatabileceğinizi görebildiğiniz durumdur.
aradaki kilometrelerce mesafenin de yardımı ile gerilimden umut dolu dakikalara oradan umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklenir, tek gülümsemesi ile mutlu olup saçma sapan durumlarla karalar bağlarsınız. ah yine de umut, öldüren zehir...