genelde fotoğraf makinesi yada video kamera kullanmayı bilmeyen ve bu cihazları bir gösteriş unsuru olarak kullanan dangalakların yol açtığı tatsız olaydır..
adamın biri kalkar ''sanki çok gerekliymiş'' gibi günde 55 defa gördüğü bir yakının bir kafede falan fotoğrafını çeker ve fotoğrafta siz de çıkarsınız..
sanki tanımadığınız, etmediğiniz insanların fotoğrafında çıkmak zorundaymışsınız gibi..
gelişmiş ülkelerde toplum içinde fotoğraf yada video çekilirken kamera açısındaki insanlardan müsade istenir ve onların onayı ile çekilir..
bizde ise böyle bir adet yoktur..bir bakmışsınız karşı masanızda flaşlar patlıyor..
yahu ben mecburmuyum, senin fotoğrafında çıkmaya ? yada günün birinde hiç tanımadığım insanların sosyal paylaşım hesaplarında görüntülenmeye ? yada mecburmuyum tanımadığım insanların resmime bakıp hakkımda yorum yapmasına katlanmaya ?
ayrıca özel yaşam denen bir olay vardır..belki orada ''birlikte görülmek istemediğiniz'' biri ile berabersinizdir..yada barda falansınızdır..değil mi ama ?
daha çok sınıfta çekilen fotoğraflar sonucu yaşanan olaydır. bu kişiler farklı bir mekandalarmış gibi sınıfta sürekli fotoğraf çektirip dururlar. arkadaki kişinin uygunsuz bir halde olup olmadığını önemsemez ve bu çektikleri fotoğrafları umursamaz bir tavırla facebook'a koyarlar. hatta daha da ileri gidip arkadaki kişileri bile etiketlerler.
özellikle bunları çekip facebook'a ekleyenler ayrı bir vakadır. arakadaşım millet sevgilisiyle derslikte fotoğraf çekinirken arkada ben olmak zorunda mıyım, hayır ortamın salağı gibi arkada duruyorum, ulan basıcan küfrü de ayıp işte, neyse.
arkadaşların özel bir çabayla gezi guruplarının nerdeyse her resminde çıkmasını hatırladım şimdi. yok sıradan bir gurup olsa neyse de hepsi takım elbiseli godaman takımı, gerçi biz de takım elbiseli halk takımıyız pek bir farkımız yok kredi kartı limitlerimiz dışında...
