imkanı olan herkesin yapması gereken olaydır.
ama yabancı dilde egitim ile karıştırılmamalıdır.
çünkü unutulmamalıdır ki bilim, anadilden başka bir dilde öğrenilemez!
(bkz: oktay sinanoglu)
severek yapana fecii kolaydir. severek ve isteyerek ogrenmeye cabalarsaniz bu is eglenceniz bile olabilir. sevilmeden yapilmasi ogrenme surecini de yavaslatir ve zorlastirir.
başa bela bir şeydir.tatlı bela cinsinden de değil kabus gibi.hele de öğrenmek zorundaysanız.isteme değil zorunluluksa yani.
ezberlemeniz gereken kelimeler gözünüzde büyür çok rahat ezber yapabilen biri olsanız bile o kelimeleri bir türlü ezberleyemezsiniz.dilin yapısı * bir şekilde zorla da olsa öğrenilir belki ama asıl sorun konuşmakta yaşanır.dili sevmediğin için bir türlü gereken önemi dikkati verip konuşamazsınız.kurman gereken cümledeki bütün kelimeleri ve hangisinin nereye geleceğini biliyorsundur ama cümle çıkmaz ağızdan.
yabancı dil öğrenmek araba kullanmak ya da yüzmek gibidir. uygulama olmadan bunları asla öğrenemezsiniz. dil öğrenmenin de en önemli koşulları konuşma ve yazmadır.
zamaninda tecrube ettigim kadariyla muzik kulagina sahip olanlarin ve bayanlarin (bayanlarin arasinda muzik kulagina sahip olanlarin orani erkeklerden 8 kat fazlaymis-belki bir ilgisi vardir) yabanci dil ogrenmeye daha yatkin oldugdur.
hobiyse oldukça zordur. zorunluysa beterdir.ayrıca bir lisan bir insan anlayışından yola çıkarak abaza arkadaşlarımızın en çok yöneleceği yabancı dil ruscadır. öğreneceğiniz dil çinceyse uzun zaman alır. japoncaysa allah size kolaylık versindir.
eziyettir. ne kadar sevseniz de, ne kadar iyi konusabilseniz de bazen anadil gibisi yok dersiniz. ingilizceyi cok iyi biliyorum, yiyorsa sozlukte ingilizce entry kasayim bakayim? olmaz.
zamaninda avrupayi da fethedebilseymisiz, en zaruri mecburitlerimiz arasina girmeyecek ve ogrenmek icin ulkesine gittigimizde bizdeki avrupa ozentiligine lanet ettirmeyecek, memleketin bok kokusunu bile ozlettirmeyecek buyuk bir meseledir.