yabanci dil bilenlere yaptirilanlar

entry15 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. Yabancı dille söylenen bir müzik çalarken, bir filmin fragmanı izlenirken, bir haber çıktığında doğrudan simultane çeviri de istenir. Yapmazsan karşındakinin "O kadar sene yabancı dili bunun için mi okudun?" diyen bakışlarına muhatap kalırsın.
    5 ...
  3. 3.
  4. babanizin evde animal planet kanalini izlerken "oglum ne diyor bu adam cevir bakalim" vb sekillerde karsilasilan durumlardir.
    5 ...
  5. 4.
  6. b: mahmut amcana bi ingilizce konuş bakalım oğlum..
    o: ya.. baba..
    b: aa.. utanma oğlum.. yabancı mı var?
    o: istemiyorum..
    b: istemekle ne alakası var.. hadi naz yapma bakiyim..
    o: off..suck ma dick!!
    ingilizce bilenler:???!
    m: ne dedi? ne dedi?
    b: saat kaç diye sordu.. neyse, nerde kalmıştık?..*
    7 ...
  7. 5.
  8. alanya'da bir öğleden sonra.

    * bakın birimizin sarktığı hatuna diğerimiz sarkmicak ha!
    - tamam la! sarkmayız.
    < la nokia! olm bak utanmak yok ha! herbirimize bitane ayarlican...

    not: burada bendeniz ingilizce biliyor olanım.
    2 ...
  9. 6.
  10. zartın ingilizce ödevi, zurtun kısa makale çevirisi, zortun patronunun kızının altyazı çevirisi, babanın arkadaşının oğlunun tezinin ön yazısı, hiç görmediğin ilkokul arkadaşının cv'si vs.vs.vs.vs. derken bir bakmışın ben yokmuşum hali.
    1 ...
  11. 7.
  12. ayaklı sözlük muamelesi yapmak.
    1 ...
  13. 8.
  14. -moruk sen almanca biliyordun değil mi?
    +heee, nolmuş?
    -(pc monitorunda bir msn adresi göstererek) ahanda bu kız almanmış, hadi görim seni bağla bakalım bana heheahe.
    +hay mına koyim senin.
    -amma nazlısın ya.
    +...
    0 ...
  15. 9.
  16. en az 1-2 dil bilenlerin çevresinde görülen muhtemel fiillerdir.

    mekan önemli değildir. park, bahçe, oturma odası, çay salonu, kahvehane, veranda, otogar, sahil, sinema gibi bilumum mekan olabilir. bu ortamda en az 1-2 kişi yabancı dil biliyordur muhakkak. ya da öyle bir durum olur ki y. dilin önem arz ettiğinde ortamı kurtaracak birisi muhakkak vardır veya orada bulunanlardan bir kurban seçilir.

    bir yabancı dil bilmek tabii iyidir, hoştur, artıdır insana. hatta yapılan çevireye göre muhakkak bir yorum gelir. kurbana hatta neden, nasıl, niye gibi bir ton da soru sorulur....

    tv : turkish economical and political situation is getting worse and worse...
    x : veli ne diyor, sen bilirsin?
    y : eee, ööö, üüü....
    t : ????
    z : türkiye ekonomik olarak 2. sıraya yükselmiş. (öehhh)
    p : vayy be!

    ++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

    baba : oğlum bak turistler var, istersen git konuş. hem dilini de geliştirmiş olursun.
    x : hello!
    p : hi!
    f : oğlum bu hay may diyor. müslümanmışlar mı sor bakayım?
    x : jklsplşğopğrutyt /%+'/

    ++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

    abi : ismettttttttt !
    ismet: he, n'oldu abi ya?
    abi : oğlum ne diyor bunlar bir çevirsen koçum?
    ismet: eee, sarkozy türkiye'ye karşı üslubunu değiştirmeyecekmiş.
    abi : niye?
    ismet : evet güzel bir soru...(asla sesli düşünme)
    tv : il e an tirennn dö ferrr kelke şozzz pur la türkiiiğğğğ.
    abi : hadi oğlum.
    ismet : susar mısın abi? sarkozy'i duyamıyorum...
    5 ...
  17. 10.
  18. özellikle anne kişileri tarafından sürekli olarak mültercim tercüman muamelesi görürler.

    yazlık sahilinde güneşlenilmektedir. yakın zaman diliminde şekerpare anne kişisinin gelip en öndeki şezlonga yöneldiği görülür. aradan 10 dakka geçmeden anne kişisinden el, kol hareketleri eşliğinde oğlum gelsene repliği duyulur. sorun şu; çalışanlar yabancı turisti anlamadığı için iletişim kuramıyorlar. anne kişisi de umrumda şeklindeki oğlunun almancasından faydalanmak istemektedir.

    anne- oğlum gel konuş bakalım şunlarla dertleri neymiş öğren.

    umrumda- bla bla bla *

    dış mihrak- ?!?!?!

    umrumda- alman mısınız? *

    dış mihrak- hayır, israil'den. *

    umrumda- anne bunlar israilli ya.

    anne- tamam anlaş işte.

    iş bu noktaya gelince umrumda kişisi şunu anlamıştır; yahu adamlar alman bile olsalar, annem almanca bilmiyorki onların alman olduğu bilsin.

    (bkz: seni seviyorum anne)
    3 ...
  19. 11.
  20. k : kuzen sen ingilizce okuyordun değil mi?
    e : n'oldu ?
    k : yabancı kız düşüreceğim de dilim yok, anlaşmamız lazım yardım etsene yaparsın sen, sana kolaydır.
    e : he benden pezoluk istiyorsun?
    k : yapmayacak mısın şu kardeşine bir iyilik? kırma ya lütfen.
    e : (peki sen arandın ben de hakaret, küfür dolu yazılar yazıp pişman etmezsem...) tamam, seni mi kıracağım.

    bu 2-3 kez uygulandıktan sonra kimse bir şey yaptırmaya çalışmaz. kurtulunur, mutlu mesut yaşanılır.
    2 ...
  21. 12.
  22. sözlük muamelesi yapmak, her yabancı kelimeyi sormak, cümle kurmasını istemek*.
    0 ...
  23. 13.
  24. üç beş arkadaş toplanılmış oyun oynanıyor oyun da ne oyunu call of duty 6 heyecanından götümüz yarılıyor. ve şöyle bir ses çıkar...
    -len prototype sen dilciydin deemi.?
    -he lan.
    -lan bi bak bişi istiyor adamlar.
    *
    -oo.. şey ya şey diyor shot him diyor ya onu vuracaksın..*
    -halla halla kendi birliğimizden..?*
    -...
    -la am.na koduğum
    0 ...
  25. 14.
  26. çalıştığınız yerin patronu sizin ingilizceniz sayesinde dünyanın her yerinden iş bağlayabileceğini düşünerek adını duymadığınız ülkeleri aramanızı isteyebilir. "bak bu ülkede böyle bir şey var, orda ucuz, türkiye'ye getirir satarız, kırarız parayı" gibi cümleler duyabilirsiniz.

    ya da adını bildiğiniz bir ülkeyi arayıp karşınızda ingilizce bilen kimse bulamayabilirsiniz. bazı ülkelerde çok büyük şirketler bile size ingilizce yardım etmekten kaçınabiliyor.

    ki büyük bir italyan firmasını fiyat almak için aradım, ama firmada ingilizce bilen birine bağlamaları 10 dk sürdü.
    2 ...
  27. 15.
  28. geçen yaz dikili'de parkta otururken yanımızda bakta gelişen bir diyalog:
    nasıl olduysa bir turist, bu muhtemel dede-torunla kaynaşmış, kahkahalar atılıyor. bir ara dede hemsehri kelimesini kullanıyor, turist merak edip toruna soruyor ne olduğunu. torun da 12-13 yaşlarında tahminen. anlatmaya çalışıyor dede baskısıyla çat pat da olsa:
    +: what? hemşehri? what is hemşehri..
    %: konuşlan anlat hadi ingilizce dersi görüyorsun.
    -: ee.. hemşehriii heh! i am from dikili, and you are from dikili so we are hemşehri.
    *
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük