türk halkının, (sadece kürtlere borusunun ötmesini saymazsak) yalaka olmasından kaynaklıdır. işe alacağı elemanı alırken, elalemin dilini bilip ona yalakalık yapabilecek eleman ararlar. kimse de durup "ne oluyor lan biz onların yerine gidince onlar bizim için türkçe öğreniyorlar mı ki ben onların dilini özel olarak öğreneyim" demez. herkes, ağırlığını koyacağı yerde "tek başına ingilizce yeterli değil" diye düşünüp almanca, fransızca, arapça, çince, papua yeni ginece gibi tüm dünya dillerini yalakalık için öğrenmeye kalkarlar. (ama iş kürtlere gelince biranda o yalakalık ortadan kalkar dediğim dedik bir toplum ortaya çıkar) doğal olarak, kendisine yalakalık için kendisinin dilini bilmeyi birbirlerine zorunluluk olarak dayatan bir ülkenin dilini bilmek için kimse çabalamaz; sebep budur.
bilimi kim yapıyorsa onun dili geçerlidir. bugün amerika, japonya, fransa, almanya gibi ülkeler sanayide önde olduğu için onların dilleri tercih edilmektedir.
teknolojiyi sen geliştir, sen üret senin dilin konuşulsun yalakalık yapmana gerek olmasın. hem üretme, hem ahkam kes diye sinirlendiren dil bilmecesidir bu durum.