Bu aralar televizyonlarda çıkan saçma sapan, sonu hiçbir yere varmayan programlardan dolayı ailecek izlediğimiz ve izlenmesini tavsiye ettiğimiz televizyon kanalı. Tüfekle yapılan avcılıktan pek hoşlanmasam da, balık tutulan programlar hayli güzel ve zevkli. Balıkçılıkla ilgili pek çok püf nokta da verildiğinden çok yararlı olduğunu da düşünüyorum.
Kendi reklamlarıyla çoğu zaman can sıkan. Sportif balıkçılık, kıyı balıkçısı, flyfishing, dünyanın balığı, hobimiz model ve bilumum belgesel programlarının zevkle izlendiği kanal.*
avcılık üzerine programları olan bir kanaldır. izlerken sık sık avcı olmayanların sinirlerini zorlar. bir de bazen avcı/bohçacı şeklinde ayrımlar yaparak has avcıları taltif eder, lümpen avcıları ikaz eder.
toroslarda büyümüş bir babaya sahip olmanın sonucu olarak sürekli izlemek zorunda kaldığım kanal. "ulan ben orda olcaktım ki..." gibi diyaloglar pek çok döner. bir de çekim kalitesi kötüdür. peder "ulan ses yok mu bunda?" deyip volumü sona dayar adam birden nişan alır ve tetiğe dayanır. "amuha godumun noluyo laynn" der sonra.
o değilde komşular benim hala counter filan oynadığımı düşünücekler.
balık tutma bölümleri haricinde dışında asla izlenmemesi gereken kanaldır. yok yok en iyisi siktir edin ve hiç izlemeyin. asla desteklenmemesi gerekir. zevk için yapılan avlarda, sözde bilgilendirme amaçlı demeçleri, bana verilen nefret dolgusudur. neymiş efendim; sürüyü yavaşlatan, zayıf ve yaşlı olan hayvanları avlayarak, sözde o türe, o sürüye yardımcı oluyorlarmış. peki neden her vurulan hayvana "çok güzel, çok iri, çok güçlü bir hayvan" deniliyor? zaten günde 1 milyon kere nefretle beddua ettiğim avcıların, birde marifetmiş gibi kameraya çekip yaptıkları katliamları televizyonda göstermeleri; insanoğlunun ne kadar aşağılıklaşmaya başladıklarını apaçık gösteriyor. ulan gidip geyik öldürüyorsun. peki ne yapıyorsunuz o hayvanı? boynuzunu odanıza asmaktan başka ne yapıyorsunuz? yiyormusunuz peki? ulan memlekette hayvan bırakmadınız be. şu güzelim ülkemizde, 100 sene içinde türü yok olmuş hayvan sayısı ne kadar bilginiz varmıdır acaba?
bundan 10 sene evvel ankara'nın bala ilçesine bağlı bir yerde sebepsizce domuz avlayan birisi... neyse uzunca anlatmaya gerek yok. herifin karnına dişini geçirmiş domuz. adamın bağırsakları dökülmüş ve ölmüş. inanın 1 gram acımadım adama. domuzları sevmesemde hiç bir hayvanın zevk, spor amaçlı ölmesine karşıyım.
yivli tüfekle yapılan avların ilgiyle izlendiği, yivsiz kullanılarak yapılan avların ise genelde "ayı dövdüm, kaplanı yere serdim" tadındaki dayılar tarafından icra edildiği kanal. şöyle .375 h&h falan kullanılarak yapılan bir ava denk gelemedik ama. av biter, 10-15 tanesi bir tane ford transit'e doluşurlar, kameraya el sallayarak uzaklaşırlar.
"ıyy vahşi kanal" diyen pembe derililere gelsin;
sofranda löp löp götürürken iyi, vururken mi kötü? deriden yapılmış bilmemneye yüzlerce tl bayılıp da burada ötenler yok mudur, onlara bayılırım ben de. sanırsam o deri kullanıldıktan sonra hayvanın hala yaşadığını zannediyorlar.
sonuç: güzel kanal, rezil görüntü kalitesi de olsa izlettiriyor kendisini.
timsah derisi çantaları büyük bir zevkle kullananların "timsahlar öldürülüyor" diye ağlayarak şahane yorumlar yaptığı program. aynı cins insanlar 14 şubat'ta pırlanta almadığı için sevgilisini paralar, ama kanlı elmas filmini izleyince de "tüh tüh" falan der, sonuçta pırlanta kullanmaya büyük bir iştahla devam eder. e gözüm senin gibi tüketiciler olmasa o hayvanları niye öldürsünler, ya da zenci insanlar niye birbirini kessin? garip milletiz biz...