başına geleni, hezeyana dönüştüren yazar beyanı.
yıllar önce o kadar kamyon arkası, o kadar salakça gelirdi ki.
büyüdükçe anlıyormuş meğer insan.
işte o umudun bitmemesi gerekiyormuş.
bir türlü yeşertmek gerekiyormuş.
gerçekçi olmasa da, umutları, hayalleri asla terk etmemek gerekiyormuş.
her şey bitse de, bir o kalmalıymış gerçekten.
meğersem, bizi biz yapan umutlarımızmış.
siz siz olun vazgeçmeyin hayallerinizden.
çünkü umutlar da biterse, yaşamaya değer hiçbir şey kalmıyor.
bugün kendimi çok umutsuz hissettim sözlük.
yazın sıcağında ekmeksiz reçel yemek gibi bu.
kışın soğuğunda, bademciğin şişip kulaklara kadar ağrı yapması gibiymiş.
bugün kendimi çok kalbi kırık hissettim.
yavrusunu araba ezen kedi gibi.
sevdiği kızın montunun üstüne, başka birisi mont asmış gibi.