içinde geçen "hoca nasrettin gibi gönüllere maya çaldın" anekdotuyla bizi bizden alan gülşen parçası.kültürümüzün demirbaşlarından, asırlık "nasrettin hoca"nın; şarkının namesine uysun diye "hoca nasrettin" gibi osuruk bir düsturla ağza alınması hoş olmamış.eşşeğe tersten binmek ile eşşeğin tersten binmesi arasında da ufak gibi gözükse de pahada ve bilakis kiloda ağır bir nüans olduğunu da uludağsözlük vasıtasıyla sevgili gülşen'e hatırlatmak isterim.
Aslında Hoca orda göle yoğurt filan mayalamıyormuş. çökmüş kimse görmeden marihuanasını sarmış kafayı buluyomuş. Ama fuzulattan bi gudubet köylü denk gelmiş hocaya, Hoca da lafın gelişi kıvırıp elindeki pazara götürdüğü süt kabını gösterip adamı "yoğurt mayalıyorum" diye kandırmaya çalışmış. Adamın bu olayı aşırı ciddiye almasını hiç beklemeyen hoca herifin keklenip konu hakkında ısraralı sorular sormasından dolayı kafasından;"ulan bu salak gider tüm köye anlatır bizde nesiller boyu elalemin ağzına ortası meyve sulu, balonlu çiklet oluruz" diyue geçirmiş. Olayın aslı budur inanmayan Tarih Kurumunun sitesine girip "nasrettin" diye aratsın,en üstte direkt bu çıkıyo zaten.
ramazan ayında bir gün nasreddin hoca göle gitmiş.gölün kıyısına oturmuş yoğurt yemeye başlamış.hocanın bu halini gören köy halkı koşmuş hemen hocanın yanına "hocam napıyorsun sen, ramazan ayıdayız, neden oruç tutmuyorsun?" demişler.hoca da ne dese beğenirsiniz "ya tutarsam".
(bkz: cenk ve erdem den emprovize nasreddin hoca fıkraları)
