birilerinin tartışmak istemeyeceği konudur. bizde felsefe, sorgulama gibi alanlar genelde çok düşünenlerin, üşütenlerin; dahası ateistlerin, keferelerin işi olarak görülür. oysa ben kendimi bildiğimden beri din tarihini sorgularım. şimdiye kadar dinlerin tanrısal kökenleriyle ilgili bir bulguya rastlamadım. çünkü dinlerin hiçbiri kusursuz değil. oysa tanrıdan gelseydi kusursuz olması gerekmez miydi? üstelik tanrı'nın doğrudan doğruya kendisinin bildirdiğinin de bir ispatı yok ki. bir dine inanabilmek için onun sağlamasının yapılması lazım. gerçekten tanrı'dan geldiği ispat edilebilirse o dine inanmak içten değildir ama günümüzde bile dinlerin tanrısal kökenli olduğuna dair sağlam kanıtlar sunulamıyor.
insan eliyle yazılmışlardır zaten. islamiyet öncesi türklerin alışkanlıkları kuranda da yerini bulmuştur. Sonra yok ay yarıldı yok koç düştü yok tanrının oğlu falan .....
kendimce inancımı yaşayan birisiyim. benimde merak ettiğim ve araştırdığım konudur kendileri. Ama şu da var ki incil tevrat okuyabildiğim kadar zebur ile kurandaki bazı yonlerının benzerliği ilgimi cekmiştir. Kanaat getirdiğim konu kuranın diğer kitaplardan daha kapsamlı ve açıklayıcı oldugudur. bu yuzden başlıga saygı duyaraktan katılmıyorum. herkes futbol konusur ama herkes futbolcu olamaz diyerekten din konusunda da detaylıca bir araştırma yapılmadan yorum yapılmamalı. bu işin uzmanlarının da oldugunu soyleyerekten sözümü noktalıyorum. saygılar sevgiler.