dünyada iyi olmasi gerekir, ahiret için umutlari vardır. yok olmayacaktır mesela. swvdikleriyle buluşacaktır. dunyada öleceğini ama hayatin başka bir boyutta devam ettigini bilir.
ama inanmayan öylemi? mesela çocuğu azot olacak, sevdigi azot olacak, dunyada kimi kendine yakın bildi sevdiyse cümleten azot olacaklar. bu bir insanin hayatını baska hiçbir derdi olmasa bile cehenneme çevirecek bi durum...
sen haklı isen ben bunu anlayamayacağım bile zaten bilincim ile birlikte yok olup gideceğim. ama inanmamakta direttiğin şeyler ya gerçek ise? işte o zaman yandı gülüm keten helva. hayatınızın sonuna kadar içinizi kemiren bu şüphe ile yaşayacak ve ölünce gerçeği görecekseniz.
Toprağa karışıp ya bir çiçeğin özünde yeni baştan dirilecek, ya da hesap kitap edileceğiz. Her iki durumda da insan olmanın, erdemin ve vicdanın hoşnutluğunu yaşayacağız. Sonrası durumlar çukuru. Bir makber alanından ya berzah, ya da diriliş.
Hesapsızlık, hiçlik ve yokluk bazı insan psikolojilerinin kaldıracağı bir şey değildir. Bu his kişiye saman gibi hissettirir, mutsuz eder, depresif kılar. Hesap kitap umutçuldur, teslimiyet ve duruluk ahvali verir.
insanın kendine yalan söylemede mahir olmadığını bilmesem "acaba" derim. Ama insan usta bir yalan üreticisidir. Kimbilir, belki de bizleri inşa eden yalanlardır.